1. ev satılırken kiralanırken teste tabi tutulmalası gereken kitle. yoksa öküzlerle birlikte yaşamak zorunda kalıyoruz böyle. asansörde sigara içeni, ayakkabılarını merdivenlerde sergileyeni, damlattığı çöpün suyunu silmeyi düşünmeyeni geçtik adam koca motoru depoların önüne koyup gitmiş. şeytan diyo deposuna doldur çöpleri..
  2. müstakil bahçeli evde büyümüş biri olarak çocukluğumda apartman denince (bkz: bizimkiler) dizisini bilirdim. yaş ilerledikçe ve şehir değiştirince anladım ki o hayat öyle değilmiş hele bir de komşuların sorunlu tiplerse en ufak gürültüde yüreğini tutarsın yine kavga olacak diye. çok sevdiğim bir leyla ablam oldu istisna olarak. birlikte evini boyadığımız, yaptığımız her yemekten bir tabakta birbirimize ayırdığımız birlikte örgü örüp kahve içtiğimiz. güzel anılar biriktirdik sonra ikimizde farklı hayatlara, farklı şehirlere göç ettik uzaklaştık. şimdi edirne de hayatının en güzel zamanını geçirdiğini biliyorum bunu bilmekte yetiyor bazen...
  3. karşı komşunuz ağır işitiyorsa, kızı da annesini her ziyaret ettiğinde ortalığı yıkarcasına o kapıyı çalıyor, tekmeliyorsa sabah 7:18'de uyanmanız işten bile değil.
    (bkz: alarm kurmaya gerek kalmayan anlar)
  4. maalesef bizim üst komşu bu yakıştırmayı hak etmiyor. maşallah gümbürtüde sınır tanımıyorlar.

    tanım: ülkemizdeki şehir yaşantısında oluşan etik değerlerden biri. yoksa arkanızdan konuşurlar haaa. hele hele sevişme sesi mi? sakın ha!
  5. komşularımızdır. allah'tan bizim apartman aile apartmanıydı da çıkardığım seslere fazla laf eden olmazdı.
  6. özledim. keske apartmanda otursam da alt kattaki, üst kattaki, yan daire gürültü yapsa. çöpün saatini kaçırmamak için telaş etsem. otoparkta yer arasam vs.
  7. bu ara sessiz, sakin.. hatta yeni komşumuzu bekliyoruz. hala alışamadım, bir evde pek çok aile varmış gibi geliyor. bahçeli evlerin kendine has bir özgürlüğü var. oradan çıkmak, bir köşeye sıkıştırılmak gibi his veriyor apartman hayatına başlayınca. uzun sürede etkisinden kurtulamıyorsunuz.

    bahçeli evde olsa olsa komşular oluyor ama onlar da uzak. benim bir başınalığa alışkın olmam da o bahçeli evin yeri çok ayrıdır. apartman sakinleriyle bir arada olunca mecburi bir hapis durumu söz konusu. alışamadım sanırım, zor geliyor; özgürlüğüm elimden alınmış gibi..