1. artık konuşsak

    bir klakson rahatsızlığı var sokakta
    penecerede bir temmuz çırılçıplak
    avcumuzdan kayıp giderken küçük bir şey
    saatlerce susmak neye yarar göğe karşı
    kafka’nın gizli mektuplarını okumak
    eleştirmek ilahi komedya’yı
    bahçede güzü tartışırken iki ağaç
    neye yarar uyanmak sabaha karşı
    artık konuşsak.

    adını koymasak da aşktı
    masada aynı boşluğa bakmak.

    sureleri sevebilir ama kendini sevebilir mi
    bilmediği bir dille ibadet eden halk?
    iyi ki sözlerinde bir aşık veysel sağduyusu
    bir karacaoğlan içtenliği bakışlarında
    yoksa bir gün durup dururken çatlardı bu bardak
    ister ölümü çağrıştıran resimler yapmış olsun goya
    ister bir tabutu didikler gibi çalsın menuhin
    çatıda şafağı bölüşürken birkaç kuş
    neye yarar uyanmak sabaha karşı
    artık konuşsak.

    adını koymasak da aşktı
    aynı yolda adımlarımızı unutmak

    biz ki çok tanık olduk tornacıların ellerine
    ortada hiçbir şey yokken ölüp gidenlere
    hani gülsek suçlu bulunacaktık çocuklar tarafından
    ağlasak büyükler abarttığımızı düşüneceklerdi
    bir kış vardı ki unutmak mümkün mü karı
    nasıl boşanmışlardı kızaklarından köpekler
    nasıl bitirmiştik soluk soluğa anna karenina’yı
    yazı nasıl beklemiştik camları buğulandırarak
    uykumuzu kurcalarken hain bir düş
    neye yarar uyanmak sabaha karşı
    artık konuşsak.

    adını koymasak da aşktı
    aynı suya umutsuzca dokunmak.