1. taklit ayakkabı koku yapsa bile fark etmez
    bağcık da var pasajda, süresiz indirim de
    esnaf değil brand deriz, eller cepte geçilmez
    kırık camlıdır, çalıntı telefon, akıllı ve ucuz
    helalı altgeçit, otla birlikte satılan renkli çember
    doğrusu şarj olsa da helalinden şarzı severiz

    yanacaksa ışıklı tabelalar yanıyor sokakta
    şube var, pazar kuruluyor çamurlu yokuşlarda
    versene oradan ağız kokutan ıslak hamburger
    çamur, hep çamur, kıç kıça ada vapurlarında
    metrolarda elleşmeler, sinemalarda poşet miğfer
    bayat ekmek arasında ne güzel olur tavuk döner
    derken anfaro! büyük bir gusülhane oldu tc
    sıkıntı yok ama kanka, yalnız ölmeyelim de!

    ha bir de türbanlı kızlar var delikanlım
    başı açık var, liseli var, lisesiz var, çılgın
    yürüyen merdivenlerde kaygısız uçan etekler
    oh ne güzel basur, bağ-kur defterleri çeşitli
    face’te bulunur ilişki durumu, kotlar da dar
    ihtiyaç halinde camlar var, fakat sınırlı kota
    fotoda nazar boncukları, “durum”da maşallahlar
    kurdeleli sepetler var, nişan salonları, limonata
    büyük holdinglerde kurumsal pezevenk damatlar

    şarap tadım atölyesi, düzceli noel baba 8×4’üyle
    orada aranacak artık, sol memenin altındaki avm
    cevahir trafik, bedava otopark, kameralı asansör
    tüm faytonlar sahibinin sesi, d ve r var kanyonda
    kardan yapılıyor doğum günü çöldeki isa’ya
    iç poşet çayını, bok gibi sıcak, iç hadi on liraya
    kartla öde az buçuk gelecek güzel günlerini
    tüm sultan sarayları müze olacak sonunda

    minibüslerde küheylan delikanlım, geceler sana
    çiçero diye okunmaz, kikero’dur o dinsiz entel
    bazı kahvelerde kırmızı kapaklı şekerlikler
    kadın kızın örekesi candır spor salonlarında
    bir tavşandır, kuytuda sincap, sıcak mağara
    hattatlar var, hattalar var, hatta kaçak var
    patron cumaya gitti ama olsun, rakı da içer
    at kafası gibi kapaklarıyla bazı şiir kitapları
    artık sadece kuşlar ve suriyeliler üşüyor her yerde
    avm’lerde öpüşenler için hiç şiir yazılmıyordu
    ben de oturup 160 km, yazayım dedim böylece

    -onur caymaz-