1. aynı gökyüzüne bakıyoruz, toplum gönüllüleri vakfı'nın (tog) 2007 yılından beri sürdürdüğü sosyal sorumluluk temelli bir gençlik projesidir. proje kapsamında, cezaevlerinde tutuklu bulunan - kendisi suçlu veya ebeveyni hapiste olduğu için mahkum tutulan - çocuklarla uzun dönemli çeşitli eğitim ve etkinlikler yapılmaktadır.

    projenin gerçekleştirmeye çalıştığı şey, hapishane duvarları ardında büyüyen çocukların kendilerini toplumdan dışlanmış hissetmelerinin önüne geçmek, onları kendi potansiyellerini ve becelerini fark etmeye, meslekî, eğitsel, sosyal ve kişisel gelişim bakımından yeni alanlara yönelmeye teşvik etmek, onları kendilerini iyi ifade edebilir ve toplumla bütünleşebilir bir hâle getirmek, üzerlerinde olumlu ve barışçıl bir tutum geliştirmek, bu sayede tutukluevlerindeki bu çocukların gelecekte tekrardan suça sürüklenmelerini önlemek ve sorunsuz bir şekilde toplumsal hayata yeniden uyum sağlamaları konusunda onları desteklemektir.

    aynı gökyüzüne bakıyoruz (agb) projesi, 2007 yılında yıldız teknik üniversitesi toplum gönüllüleri kulübü’nün bayrampaşa cezaevi’nde gerçekleştirmiş oldukları çalışmalarla başladı. zamanla birçok ilde yapılan çalışmalarla bugüne dek 1500’den fazla tutuklu ve hükümlü çocuğa ulaştı, onların hayatlarına dokundu.

    projeyi uygulayan gönüllüler genellikle anaokulu öğretmenliği, psikolojik danışmanlık ve rehberlik veya öğretmenlik okuyan, pedegojik formasyon alan üniversite öğrencisi gençlerdir. yarı ve tam profesyonellerden oluşan bir koordinasyon ekibine bağlıdırlar. proje katılımı üç aylık, altı aylık ya da bir yıllık uzunca bir dönemi kapsamaktadır. ana finansörü (bkz: hsbc) dir.

    ilgili bağlantı: tog.org.tr / agb projesi

    !---- spoiler ----!

    çocuk suçlu yoktur, suça itilmiş çocuklar vardır. bu çocuklar, nedeni her ne olursa olsun, toplumsal yaşantının içerisindeki farklılık ve eşitsizlikten dolayı cezaevindedirler. çocuklar için asıl tehlike, onları suçlu olarak görmeye başladığımız zaman belirginleşir. toplumsal ötekileştirme, çocuğun suçlu olduğunu kendine söylemeye başladığı zaman gerçekleşir.

    ötekileştirme, cezaevindeki bir çocuğun yeniden suça yönelik eylemle yüzleşmesine neden olan en büyük faktördür. önemli olan, çocuğun suçluluk duygusundan ve suçlu psikolojisinden kurtulmasını sağlamaktır ve onu, cezaevi içerisinde geçirdiği sürede tekrar tekrar cezalandırmamaktır. onların ihtiyaç duyduğu eğitim ve sosyalleşme ortamını yaratabilmek, suça itilmiş çocuklar için farklı bir yaklaşım olarak nitelenmektedir. bir çocuğun yeteneklerini keşfetmesine olanak sağlayacak drama, müzik, resim, seramik, edebiyat, vb yollarla iletişim kurulması proje yaklaşımının odak noktasıdır.

    !---- spoiler ----!

    aynı gökyüzüne bakıyoruz, birçok toplum gönüllüsü gencin nazarında ismi en güzel ve en oturaklı olan tog projesidir. tog'un agb benzeri bir başka sosyal sorumluluk çalışması da sokak çocuklarına yönelik damlayan çatı'dır.