• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.07)
azil - hakan günday
teknoloji, insanların davranışını, ahlakını, sosyoekonomik ilişkilerini, asla geri dönülmeyecek bir biçimde değiştiriyor. söz konusu değişim, insanlığın amacından sapmasına ve doğadışı, adsız bir türün yeşermesine neden oluyor.insanlığın bin çabayla iki bin yılda yarattığı asgari ahlak, elli yılda televizyon tarafından çiğneniyor.ve on yıldır da internet tarafından yutuluyor. bireyin yalnızlığı, toplum dışına çıkmasıyla sonuçlanıyor.toplum dışına itilen (ya da bunu kendi tercih eden) birey, kendi doğrularını yaratıp onlarla yaşamaya başlıyor. zamanla toplum ile birey arasında genişleyen ahlak farkı, ikisinin de hastalanmasının temel nedeni oluveriyor.hakan günday "azil"de içinde yaşadığımız toplumsal yapıya yönelen eleştirisini, modern insanın "hiç"leşme sorunsalını, gerçek, hayal, kâbus arasındaki geçişler ile zaman ve mekân geçişlerini, yer yer sertleşen ifadelerle öyle ustalıkla aktarıyor ki, okuyucuyu adeta tokatlıyor.yazdıklarıyla uçları zorlayan genç yazar hakan günday her ne kadar yeraltı edebiyatı yapmadığını söylese de, insanı rahatsız ve tedirgin edici, hem sisteme karşı olan hem de sistemle iç içe geçen karakterlerine ustalıkla can veriyor. günday, ana karakteri asil'in psişik özelliğine ve dünya algısına uygun bir dili de büyük bir beceriyle kullanıyor.roman boyunca çok sayıda felsefi tanımlama ve tespit, ana karakterin üslubuyla sıralanıyor. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. hakan günday'ın açık ara en iyi kitabıdır. içinde ağır cevaplar ve cümleler olsa da soluksuz okunur. özellikle 'ne kadar kötüsün?' belgeseli harikaydı. filmi çekilebilecek bir kurguya sahiptir.

    !---- spoiler ----!

    "tanrı sıkıntıdan patladı, buna big bang denildi"

    ''düşünce şeytan'dan, davranış tanrı'dandır. hangi düşüncenin davranışa dönüşeceğine karar verense insan'dır.''

    !---- spoiler ----!
  2. deli mi dahi mi olduğuna karar verilemeyen bir başkarakterin iki çizgi arasındaki yaşamını konu edinen roman. modern toplumlarda yalnızlaşan insanın; sosyalleşme sürecinde ahlak, erdem gibi kavramların ardına gizlenerek sakladığı gerçekleri yüzümüze vuruyor yazar. okurken bir delinin kafasının içindeymiş gibi hissetmek hem yoruyor, hem de tedirgin ediyor. farklı, anlatması zor, marjinal bir kurgusu var. filmi olsa da izlesek dediklerimden...

    !---- spoiler ----!

    "bu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı. birlikte iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz. bir hayata son vereceğiz."

    !---- spoiler ----!
  3. okuduğum hakan günday kitapları arasında ilettiği fikir bakımından bana en yakın geleni.

    özellikle depresif ruh haliyle okunduğunda insanı fazlasıyla etkileyebiliyor.

    !---- spoiler ----!

    azil, türkçe'de 'görevden almak', arapça'da 'hamileliği engellemek uğruna kadının haricine boşalmak' anlamına gelir. asil, görevden alınmış ve insanlığı döllememesi için, dışına terk edilmiştir, çünkü kendisine sunulmuş olan bilgi, yetenek ve düşüncelerin ağırlığından zihni kapanan ve delirmiş olan milyonlarca haberciden biridir, delirenler, affedilmez ve terk edilir,bu da, suçu olmayan bir insana verilebilecek en büyük cezadır, deliren habercilerin sonu, intihar değilse, linçtir, benzersiz zihinlerini yönetmeyi öğrenip, hayatta kalanlarsa,'peygamber' olarak bilinir..

    !---- spoiler ----!
    kup
  4. bu kitabı okuduğumda azil'in mesleğine özenmiştim. "neden olmasın ki?" demiştim. sonra geçti tabi. başları okuyucuya sıkıcı gelebilir. bunun sebebi, yazarın kurduğu felsefik cümlelerin okuyucuyu sürekli düşünmeye itmesidir. ortalarına doğru bunlar azalıyor ve iyice kitabın içinde buluyorsunuz kendinizi. sonu ise hiç tahmin edemeyeceğiniz şekilde bitiyor. filmi çekilmesi gereken kitaptır.
  5. hakan günday'ın okuduğum 5. kitabı. hamur olamamış cümleler kitabıdır benim için. cümleler öyle düşündürüyor, gerçek oluyor ve vuruyor ki bir bakmışsın son gelmiş ve şu satırlar dökülmüş kağıda:

    azil bitti bende bittim.
    düşünceler yeniden doğdu
    davranışlar yok oldu.
    asıl olan ben
    asil oldu linç oldu.
    saye
  6. !---- spoiler ----!

    tek başına işlenen suç bir göktaşıdır. sırtında sadece sahi­bine yer vardır. ancak suç, var olan en güçlü tutkaldır.

    !---- spoiler ----!

    diyerek ne anlatmaya çalıştığını anlamadığım sonrasında da bir kenara fırlattığım kitaptır. göktaşı ve suç nasıl bağlandı? göktaşı o kadar küçük olmayabilir... sadece sahibine aitse nasıl tutkaldır falan... hayat ne garip vapurlar falan...

    girdiğim her kitap platformunda fix sorduğum soruyu burada da izninizle soruyorum..