• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.00)
bad timing - nicolas roeg
viyana’da amerikalı, genç bir kadın, aşırı dozda ilaç alarak intihar girişiminde bulunur. kadın hastahanede tedavi altına alınır. bu sırada bir polis memuru hastanın sevgilisinde bir şeylerin doğru gitmediğinden şüphelenerek, genç kadının amerikalı profesör sevgilisinin geçmişini araştırmaya başlar ve biz filmdeki geri dönüşler vesilesiyle kadının intihara kadar uzanan olaylar zincirine tanık oluruz; alkol problemi, profesörle olan fırtınalı ve tutkulu cinsel yaşamı, birtakım korkuları ve çek asıllı kocasından yabancılaşmaya başlama süreci...


  1. 1980 yapımı film ingiliz yönetmen nicolas roeg’in imzasını taşıyor.

    iki uç karakterin aşk, tutku, obsesyon, sahiplenme duygu durumlarının gerilim ve dehşetle sunumu.

    karakterleri seyircinin gözünde hiçbir yumuşatma endişesi gütmeden cesurca ortaya atmış yönetmen.

    romantik bir dram olabilecekken psikolojik gerilime hızla koşan film.

    hiç durulmayan klostrofobik atmosfer.

    sonuçta çıldırma noktasına giden dehşet verici bir aşk filmi çıkıyor.
    filmin ingiltere distribütörlüğünü üstlenen “rank organisation” şirketinin yöneticilerinden bir tanesi, filmi gördükten sonra “hasta insanların yaptığı hasta bir film” dediği ve bunun üzerine rank logolarının filmden tamamen silindiği rivayet olunur.
  2. işin içine rakipler de girince ilmek ilmek işleyerek büyütülen bir aşkın nasıl bir takıntı nesnesine dönüştüğünü gösteren film.

    iyi aşk yapan kötü kadın imajıyla milena bir arzu nesnesine dönüştürülürken dr. linden de inceden sapkın biri haline getiriliyor. hesap vermeyen, gizemli hallerle arz-ı endam eden milena başta dr. linden'in başını döndürür-bildik hikaye-. filmin ilerleyen kısımlarında büyüyen gizler, güven sarsılması ve güçlü kadın algısı altında ezilmek istememe gibi durumlar karakterin yolunu değiştiriyor. dr. linden psikoloji üzerine ahkam kesen bir hocayken kendini psikolojik vakanın göbeğinde buluyor.

    sonuç olarak aşk bu değil desek de başka bir şey olmadığını da iddia edemeyiz.
  3. "eğer bir erkeğe ceket satmak istiyorsanız şehirdeki ya da wall street'teki herkesin bundan giydiğini söyleyebilirsiniz, ama blr kadına satmak istiyorsanız tersine bu cekette başka kimsede olmadığını söylemek daha uygun olur.işte cinsiyetler hakkında herkesin hoşuna gidecek ya da gitmeyecek bir şeyler yazmanın imkansızlığı bundan kaynaklanıyor."