• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
barbarın kahkahası - sema kaygusuz
hiçbir trajedi kişisel değildir: sirayet eder, bulaşır ve sonunda herşeyin rengini, kokusunu değiştirebilir. sema kaygusuz yeni romanı barbarın kahkahası'yla bir motelde olup bitenlerle bir ülkeyi anlatıyor. tatil, dinlenme, tembellik zamanının beklenmedik ve pek nahoş bir şekilde kesintiye uğraması motel ahalisi arasında gerginliklere, bastırılmış kişisel hesaplaşmaların gün yüzüne çıkmasına, dillendirilememiş acıların ortalığa saçılmasına sebep olur. tüm bu olan bitene bir ergenin sert, zalim ve el yordamıyla giden "erkek olma" uğraşları da eşlik eder. kaygusuz okurlarının iyi tanıyacağı kendine has üslubuyla ilerleyen roman, alttan alta sürdürdüğü polisiye roman gerilimini de final sahnesine kadar taşımayı başarıyor.

(tanıtım bülteninden)


  1. Yer: Mavi Kumru Motel

    Zaman: Ağustos ayında birkaç gün

    Olay: Motel müşterilerinden birinin denize işemesiyle başlayan olaylar

    Kişiler:

    Turgay - Nihan
    Serpil - Okan - Ozan
    Gülenay - Ömer
    Dilek - Faruk
    Aysu - Tamer
    İsmail - Melih
    Eda - Ufuk
    Simin Hanım
    Ferhan Hanım
    Selçuk
    Alikâr
    Hatice
    Bahçıvan
    Kalabalık bir aile

    Sema Kaygusuz, bu topluluk aracılığıyla basit bir denize işeme olayından yola çıkarak toplumun / toplumların panoramasını çiziyor. Kişilerin değer yargıları, ahlak anlayışı, erkek egemen toplum yapısında kadının konumu, din, inanç, eşcinsellik, homofobi, egoist / narsist kişilik özellikleri, çıkarcılık, toplumsal tarihin kişisel tarihi nasıl belirlediği, ben - öteki ilişkisi, milliyetçilik, anti-milliyetçilik gibi pek çok ayrıntı romanda kendine yer buluyor.

    Deleuze ve Guattari botanikteki rhizome kavramını felsefeye uyarlamışlardı. Bu kavramı ben romanların yapısını çözümlerken kullanmayı seviyorum. Belli bir odak noktası olmayan, bir ana kahraman çevresinde şekillenmeyen romanların yapısını karşılayan bir kavram rhizome. Barbarın kahkahası'nın yapısı da bu kavramla birebir örtüşüyor. Romanın odağında bir tek kişi veya bir tek olay yok. Olaylar kronolojik bir sıra izliyor gibi görünse de romanda helezonik bir yapı var. Bu da metni daha akıcı kılıyor. Her bölümde yeni bir insan tipi, yeni bir insan gerçeğiyle karşılaşacağınızı bilmek güzel.

    Romanda beni en çok etkileyen kişi Ozan. On iki yaşında, acımasız bir oğlan. Uçurumdan bir keçiye bakan oğlanın romanın sonunda bu keçiyle hesaplaşması ince bir ayrıntı. "Bir çocuktan bir katil yaratan karanlık"ın ipuçları bu oğlanda.

    Vanlı garson Alikâr'ın dinle, inançla ve babasıyla, Eda'nın erkek egemen toplumla ve eril dille, Turgay'ın yıllardır taşıdığı sırla, İsmail'in kendi varoluşuyla  mücadelesi de üzerinde ayrıca durulması gereken bölümler.

    Sema Kaygusuz'un dilini çok seviyorum ben. Yüzünde bir Yer'de kullandığı dile hayran kalmıştım. Barbarın kahkahası'nda biraz daha yumuşak, kısmen daha ironik bir dil kullanmış. İyi de yapmış.

    Sema kaygusuz'la yapılan bir söyleşiyi de buraya bırakayım. 
    http://www.cumhuriyet.com.tr/m/haber/kitap/284321/Sema_Kaygusuz_un_yeni_romani___Barbarin_Kahkahasi_.html