1. benim gibi kendinden fazla serotoninli, kapı gıcırtısına bile mutlu olabilen bireylerin başına çok sık gelen hadise.
    r2-d2
  2. mümkündür, hatta öyle durumlar vardır ki karşında ki insanın o olayı yaşadıktan sonra ki mutluluğu siz yaşasanız aynı hazzı vermez; işte bu önemli bir husustur.
  3. eger cocuksa tadindan yenmez.
  4. yapmayın, etmeyin güzelim ağbiler! kişisel farkındalığımda olduğumdan beri bunu yaşıyorum ve bunun bir hastalık hatta ve hatta kendi mutluluğunun önüne çekilen bir set olduğunu düşünüyorum. misalen dostluk hususunda gerçek bir ruh hastasıyım. arkadaş, başlarına güzel bir şey geliyor ve öyle seviniyorum ki, hayır kendi başıma gelince bu kadar sevinmiyorum. lanet bu resmen. artık ruh hastalığı boyutumu ilerletip bir de üstüne batıl kreması ekleyip, mutluluğu başkalarının mutluluğunda bulduğum için bireysel mutsuzluğumu yaşadığımı düşümeye başladım. özetle; yapılmaması edilmemesi gereken durumdur.
    zizz
  5. nice kuzenimin, arkadaşımın düğünlerinde, iş bulduklarında, terfi ettiklerinde çocukları olduğunda hep destekledim, gerçekten iyi olmalarını istedim...

    bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum, hatta bunun karma veya sevap kazanmakla da ilgili olduğunu düşünmüyorum...
    bu değer vermek, hepsi bu...
  6. hayatın amacının bu olduğuna inandığım eylem.
  7. gerçekten şöyle bir bakınca çevremde başkaları diyebileceğim insanlar arasında mutlu olan yok.
    şaka şaka olunabilseydi güzel olurdu sanırım.
  8. başkalarının mutluluğuyla mutlu olmam konsept olarak aslında mutlu olmam ama değer veridğim birinin mutsuzluğunda mutsuz olurum
    wtf
  9. bireyin kendini tamamen unuttuğu sanılan, aslında özgeci yardımcılık anlayışı yerine bencil yardımcılık anlayışı ile hareket edilen duygudur. başka birinin mutluluğundan mutlu olmak için, başka birini mutlu etmeye çalışmak bunun en büyük örneğidir. buna benzer olarak, iyi hissetmek için yardım etmek de denilebilir.
    ne zaman ki, kendi mutluluğu için başkasını mutlu etmek yerine, sadece başka bir birey mutlu olsun diye adım atılırsa bu özgecilik yardım olur. bunu yapmak ise gerçekten büyük bir fedakârlık gerektirir.
    çoğu kişi bunu yaptığını iddia eder -ben, sen, o - ancak gerçek anlamda yapıp yapmadığı şüphelidir. eğer çoğu kişi bunu yapıyor olsaydı zaten sorun kalmazdı.
    kendi iyiliği veyahut mutluluğu için bir adım atmak, erdem kelimesinin bireyde yitirildiği anlamına gelir.
  10. literatürde aldous huxley e ait, bu durumu özetler nitelikte bir söz. "başkalarının acılarına katılırım; ama mutluluklarına değil, çünkü başkalarının mutluluğunda garip bir sıkıcılık vardır."

    çok açık, sert ve bir o kadar da soğuk.