1. dün gece eski bir arkadaşla konuştum. söz döndü dolaştı eski kız arkadaşıma geldi. arkadaşım ne diyeceğini bilemedi bir süre konuyu değiştirmeye çalıştı öyle olduğunu anlayınca evlendiğini biliyorum merak etme kendisi söyledi diye anlattım durumu. uzunca bir süre bana ruh halimi sordu kendimi çok üzmemem gerektiğini zaten bu işin olmayacağını, yaş farkını, ülke farkını uzun uzadıya anlattı. en sonunda her zaman olduğu gibi takmıyorum zaten o mutluysa bende mutluyum lafı çıktı ağzımdan. bu laf onuda beni de rahatlattı.

    sonra gece yatarken bu lafları düşündüm. uzunca bir süre.

    mutsuzsun oğlum işte niye kandırıyorsun kendini. evlendiğini duyduğunda başından aşağı kaynar sular dökülmedi mi kendini camdan atmak istemedin mi niye kandırıyorsun kendini. mutluymuş !

    sürekli aynı şeyleri tekrar ediyorsun. bir şeyler seni mutsuz ediyor ve sen bu mutsuzluğu reddedip mutlu taklidi yapmaya çalışıyorsun. o mutluysa bende mutluyum, mutlu olsun yeter diye diye kendini avutuyorsun. işin sonunda daha da mutsuz oluyorsun.

    başkaları için mutlu olmayı bırak ve kendi mutluluğun için çaba göstermeye başla artık.
  2. eger cocuksa tadindan yenmez.
  3. bugün yaşadım.

    iki hocayla karşılaştım, karı-koca bunlar ikisi de biyolog. binaya giden dik yokuştan aldılar beni. selam sabah faslından sonra herkesin konuştuğu o konuyu açtım: izinler açılmış hocam, izne çıkacak mısınız?

    yüzlerinde kocaman bir gülümsemeyle başladılar anlatmaya. çıkacaklarmış ama taşınmak için. uzun süredir bir ev yapmaya uğraşıyorlardı. bahçeli, müstakil bir ev. hayallerindeki gibi yapıp bitirmişler. çok sevinçlilerdi.

    ben de çok evcil bir insanım, amerikan tarzı bir ev benim de hayalimdi. kendi evim olmuş gibi mutlu oldum.

    güle güle otursunlar.
  4. mümkündür, hatta öyle durumlar vardır ki karşında ki insanın o olayı yaşadıktan sonra ki mutluluğu siz yaşasanız aynı hazzı vermez; işte bu önemli bir husustur.
  5. literatürde aldous huxley e ait, bu durumu özetler nitelikte bir söz. "başkalarının acılarına katılırım; ama mutluluklarına değil, çünkü başkalarının mutluluğunda garip bir sıkıcılık vardır."

    çok açık, sert ve bir o kadar da soğuk.
  6. nice kuzenimin, arkadaşımın düğünlerinde, iş bulduklarında, terfi ettiklerinde çocukları olduğunda hep destekledim, gerçekten iyi olmalarını istedim...

    bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum, hatta bunun karma veya sevap kazanmakla da ilgili olduğunu düşünmüyorum...
    bu değer vermek, hepsi bu...
  7. başkalarının mutluluğuyla mutlu olabilen youserlara sesleniyorum buradan. bugün çok mutluyum. evin içinde salak salak sırıtıyorum, gülüyorum :))) hadi siz de gülün benle :))
  8. yapmayın, etmeyin güzelim ağbiler! kişisel farkındalığımda olduğumdan beri bunu yaşıyorum ve bunun bir hastalık hatta ve hatta kendi mutluluğunun önüne çekilen bir set olduğunu düşünüyorum. misalen dostluk hususunda gerçek bir ruh hastasıyım. arkadaş, başlarına güzel bir şey geliyor ve öyle seviniyorum ki, hayır kendi başıma gelince bu kadar sevinmiyorum. lanet bu resmen. artık ruh hastalığı boyutumu ilerletip bir de üstüne batıl kreması ekleyip, mutluluğu başkalarının mutluluğunda bulduğum için bireysel mutsuzluğumu yaşadığımı düşümeye başladım. özetle; yapılmaması edilmemesi gereken durumdur.
    zizz
  9. benim gibi kendinden fazla serotoninli, kapı gıcırtısına bile mutlu olabilen bireylerin başına çok sık gelen hadise.
    r2-d2