1. eğer insan dediğimiz canlı için ele alırsak, bu kavram ile ilgili dikkate alınması gereken model zannımca atkinson-shiffrin modelidir. daha sonraları bir çok araştırma ile basit olarak nitelendirilmesine rağmen. belleğin bilgiyi alması, işlemesi ve depolaması için farklı işlemlerin gerekli olduğunu söyleyerek belleğe iyi bir bakış getirmiştir. belleği duyusal, kısa süreli ve uzun süreli diye ayırması ile bir çok araştırmaya yol açmıştır diyebilirim. sonradan baddeley ve hitch 'in araştırmalarıyla atkinson-shiffrin'in söylediği üzere kısa süreliği belleğin basit bir yapıya sahip olmayıp, karmaşık işlemlere sahip bir süreç olduğu keşfedilmiştir. ayrıca belleğin dış dünyayı tamamen kopyalamayıp zihinde temsillerini yarattığı ve öyle depolamaya aldığı bu yüzden aldatılabileceği, sahte anılar oluşturabileceği görülmüştür.
    kabaca belleğin 3 süreci vardır. bilgiyi duyusal depoya alma, eğer kişi bu bilgiye dikkatini verirse bilgiyi kısa süreli belleğe yollama, daha sonrasında bilginin kısa sürekli bellekten silinmesi ya da depolanmak üzere uzun süreli belleğe gönderilmesi. bu noktada şunu da belirtmek gerekir ki kısa süreli belleğin kapasitesi 7+/-2'dir. uzun süreli belleğin kapasitesi için böyle sayısal bir sınırlama henüz getirilmemiştir.
    (bkz: george miller)
    (bkz: sihirli 7 sayısı)