ben




  1. "ben" ile en az iki kişiden bahsediyoruz: bir şekilde oluşan geçmişimizle var etmiş/edilmiş olduğumuz kişi ve gelecekte var etmeyi tasarlıyor olduğumuz kişi. gençken "ben" dediğimizde daha çok tasarladığımız "ben" den, yaşlandıkça da daha çok bir şekilde dönüştüğümüz "ben" den bahsediyoruz. dönüştüğümüz "ben" in taşıdığı hayal kırıklıkları ölçüsünde de huzursuz, sinir bozucu, karamsar, iyimser, mutlu falan oluyoruz galiba. bu "ben" , simgesini, yani fiziki varlığını kaybettiğinde ise tamamen geçmişinin dönüştürdüğü bir şey oluyor ve ben olmaktan çıkıyor. dönüşmüş olan "ben" zihinlerde biyografi olarak kalıyor, tasarlanan "ben" ise simgesini terk etmeyip mezarın üstünde oturuyor.