1. söylem analizi çalışanlar kişilerin herhangi bir konu hakkında fikir beyan ederken cümlelerin başında bence ve bana göre gibi sözcükleri kullanmasının arkasındaki amaca odaklanırlar. bir konu hakkında konuşurken soylemek istediklerimizden önce bence dediğimiz anda kendimizi bir savunma alanı içine alırız, karşı tarafın bizim üzerimizden bizi tehdit edecek bir karşı cevap vermesini engelleriz. ayrıca bence ve bana göre demek sözün eylemsellik işlevini de ortadan kaldırıyor. bence dendiğinde artık konuşulan mesele ikincil oluyor. meselenin kendisi konuşulmuyor. kişiler kendi gerçekliklerinden sürekli tanımlar yapmaya başlıyorlar.böylelikle ortada çözülmesi gereken bir mesele olduğunda çözüm için kendini sorumlu hissedecek kimse kalmamış oluyor.
  2. her özne gerçekliği kendi penceresinden resmeder. soyut ve somut kavramları algılayış biçimi farklıdır. tabiatıyla kavramlar üzerinde bulunduğu yargı da özneldir. peki zaten öznelliği bariz bir yargıdan bahsederken neden "bence" gibi ifadelerle salt bize ait olduğunu vurgulama ihtiyacı duyarız?

    kullanımı iletişim sanatının icra biçimiyle alakadır. kimine göre naiflik, kimine göre öz güven eksikliğinin yansıması, kimine göre de sınır koyma/kalkan oluşturma, vs... olarak yorumlanabilir. kitlesel bir dikta çerçevesinde ele alınabilecek bir konu değildir. dil, jest ve mimik gibi iletişim araçlarından biridir. her alıcıdan/alıcı bütününden gelen geri bildirimleri ayrı ayrı gözlemleyerek kanıya varmak gerekir.

    örneğin biriyle gülerek konuşmayı kimi sıcak kimi itici bulur. ki gülmenin de bıyıkaltı, tebessüm, sırıtış gibi 50 tane tonu vardır.
  3. yapısal olarak her ikisinin de 'ben' zamirinden türemesinden başka, bencillikle alakası olmadığını düşündüğüm sözcük.
  4. sık kullandığım yargı öznelleştirici kelime
  5. 'bence artık sen de herkes gibisin. '
  6. bencillik ve bence . alakali olabilecekleri geldi aklima ve belkiler gibi bencelerde bir baltaya sap olmamaktadir cogu zaman
    tabii bence . . .
  7. yani , bence doğru (#27220)
    bragi