1. 2 yıl öncede oldugu gibi hala süregelen tartışma.bizde çocuk olduk bizde ekmek almaya gittik.ama ben hiç ekmek almak için 5-6 km yol gitmedim.ekmek alırken belki karşıma biri çıkarda taş atarım diyerek taş toplamadım.bir çocugun her ne sebep ile olursa olsun öldürülmesi asla kabul edilemez ve sindirilemez ancak yan gruplarda bir çocugun ölümü üzerinden siyaset yapıyor provake ettiriyor.berkin elvanı bugün herkes hatırlıyor peki onun soruşturmasını yürüten ve büyük ilerleme sağlayan şehit mehmet kiraz sizce böyle anılacak mı ? polis berkini vurdu berkin ölümsüz kahraman oldu peki ya eylemcilerin attıgı molotof ile yanarak ölen kız için bu anma törenleri düzenlenecek mi ? cevaplar hep hayır.tekrar söylüyorum bir çocuk eyleme katıldıgı için öldürülemez,eylem adı altında içinde insanların bulundugu otobüste yakılamaz.ülkenin hali içler acısı.ama sol grupların sesi daha fazla çıktığı için sanmasınlar insanlar herşeyi yedi.herkese örümcek beyinli siyasal islamcı akp yalakası erdoğanın bilmem kılı demeyi bırakıp kendinize ve verdiğiniz desteğin nelere sebep oldugunu gördüğünüz zaman bu ülke daha yaşanılacak bir yer olacaktır.çok daha uzun yazabilirim ama ne desem boş.ben akp li değilim sadece bunu söyleyim yeter.ne de olsa hiçbir şekilde kendine ve yarattıkları duruma bakmayan o grupların etkisindeki insanlar sadece bana küfür edecek ve kendini tartmayı yine erteleyecekler.(bkz: mehmet kiraz) (bkz: serap eser)
  2. 16 haziran 2013 tarihinde, devletin polisi tarafından atılan gaz kapsülünün başına isabet etmesi üzerine, aylarca komada kaldıktan sonra 11 mart 2014 tarihinde hayatını kaybeden, devlet tarafından katledilen dolayısı ile katili cezalandırılamayan 15 yaşında bir çocuk. bugün ölüm yıl dönümüdür.
  3. iki sene önce bugün günlüğüme "bugün benim resmi doğum günüm, berkin'in ise ölüm günü..." cümlemi yazdırıp bıraktıran güzel çocuk.
  4. berkin'in annesini yuhalattıran, devletin parasını cukkalayan insanlardan daha ahlaklı olduğunu düşünüyorum.
  5. her zaman yerine kendimi koyduğum çocuktur. ben de ordayım. bir örgütten değildim. hakkımı almak için ordayım. o polis beni de öldürmeye çalıştı. ben ölmedim. olay bu kadar basit.
  6. berkin ne de olsa evinden uzak bir yerden ekmek alıyordu, ethem de zorla vurdurtmuştu zaten kendisini değil mi? abdocan mesela abdocan? karanlık sokağa girmiştir polisi zor durumda bırakmak için, kesin. ali ismail ya da; kafasını taşlara mı vurmuştur acaba siyasete alet olayım diye? bir çocuğun, çocuklarımızın, gençlerimizin acısını sidik yarıştırır gibi utanmadan peki öbürleri ne olacak diye yarıştırmayı bırakmak bu kadar mı zordu? o eşiği ne zaman atladık? birinin ölümü diğerininkini ne zaman makul yapmaya başladı?

    berkin elvan adında bir çocuk polisin kurşunu ile katledildi cümlesini kurduktan sonra "ama, fakat, lakin" demeye başlayan tam da o an durup insanlığını sorgulasın bir an.

    istanbulda, 2013 yılının haziran ayında, bir çocuk polis kurşunu ile katledildi. adı berkin elvan. nokta.
    mesut
  7. ölmemesi gereken bir çocuk öldü, ama ekmek almaya gidiyodu muhabbetine inananın ciddi akıl problemi veya art niyeti vardır. hala bunun arkasına sığınıp savunulmaya çalışılıyor ama sebebi basit; o çocuk o gün ekmek almaya gitmemişti veya sıradan bir gösteriye de gitmemişti, o çocuk o gün yasa dışı örgütlerle bağlantılı grupların arasındaydı ve ailesi o ortamdan çekip almadığı için yargılanmalıdır, bu yüzden savunanları direkt eylemdeydi hakkını arıyodu sana ne lan demek yerine ekmek bahanesine sığınmakta.
  8. başlığının altında, alışveriş sitelerindeki bunu alan bunu da aldı misali serap eser bakınızı verilen maktul. madem öyle, o zaman bkz: serap eser'i kim öldürdü?
  9. iktidarın diliyle konuşalım, alıştık ne de olsa, uzun zaman oldu iktidarları başlayalı. velev ki elinde taş eylemdeydi, başından vuruldu ve katledildi bir çocuk.
    kaza kurşunu mu demişlerdi en başta? görüntüler de vardı gerçi ama hadi nişan almamışlar diyelim, devletin kolluk kuvvetinin görevi ne zaman vatandaşını korumaktan sokakta oraya buraya mermi sıkmaya evrildi?
    ama ailesi çekip almadı ya, işte zaten tüm sorun orada.
    yasa dışı - yasal; terör - devlet; terörist - vatandaş kelimelerinin anlamlarını bulanıklaştırdıkça öldürülen de katilinin kim olduğu da önemsizleşiyor demek ki. meydandan yuhalatıldığını gördük de yargılanabileceğine mi inanmıyoruz? neden olmasın? devletin bekası için o da olur be, lafı olmaz.
    mesut
  10. berkin elvan'ın adının devlet tarafından öldürülen diğer insanlar gibi hatırlanacak olması hayıflanılacak bir şey değil, toplumlar tarihinde sıkça rastlanan bir gerçekliktir. savcı kiraz ya da benzeri pozisyonda birinin adının aynı sıklıkta anılmayacak olması da öyle. sadece bu coğrafyada ya da yakın tarihte değil, insanlık tarihinde o günün otoritesiyle şu ya da bu biçimde çatışan, hakim güç tarafından katledilenler insanlık tarihine iz bırakırlar. otoritenin belki milyonlarca savunucusundan geriye ise pek az şey kalır. 16. yy britanyasından guy fawkes'in ismi sempati ya da nefretle halen anılır, ölümünden 400 yıl sonra sinemaya esin kaynağı olurken o dönemden bir aristokrat ya da yargıcın ismini dönemle özel olarak ilgilenenenler dışında kimse bilmez. aynı örneğin yüzlercesini farklı zaman dilimleri ve bölgelerden verebilirsiniz. buna belki tarihin adaleti, belki de yüzyıllardır otoriteyle bazen örtülü bazen açık savaşım veren insanlığın hafızası denilebilir.

    onun için devlet sokakları, mahalleleri, köprüleri... kendi polisinin, askerinin, yöneticisinin isimleriyle donatsa da insanlık yarın onları değil berkin'i hatırlayacaktır.
    worns