1. 683 yılında doğmuş olan ikinci doğu göktürk devleti'nin hakanıdır. babası ilteriş kağan, annesi ilbilge hatun'dur. kardeşinin adı ise kül tigin'dir. babasını 8 yaşındayken kaybeder 24 sene amcası ve hakanı kapgan kağan'ın yanında kalır ve onun elinde büyür. amcası öldükten sonra tahta geçen inal kağan'ı devirerek devletin başına 716 yılında geçer. kardeşi kül tigin'le taht kavgası yaşamamışlardır. onu ordunun başına vermiştir. bilge tonyukuk'u ise veziri yapmıştır.

    bilge kağan 2 sebepten ötürü türk tarihini değiştirmeye yaklaşmıştır. bu ikisini de çok güvendiği ve çok sevdiği veziri tonyukuk engellemiştir. bunlardan ilki türkleri yerleşik yaşama geçirmek istemesidir. ancak tonyukuk ona türklerin savaşçı ve avcı olduklarını, güçlerini topladıklarında ordular yollayarak savaştıklarını ve güçsüzken saklandıklarını, bu sayede de hayatta kaldıklarını söylemiştir. aksi olursa çin'e tutsak düşeceklerini, nüfuslarının onlara göre çok çok az olduğunu söylemiştir. ikinci olay ise türklerin arasında budizm'i yayma gayretine düşmüştür bilge kağan. ancak veziri tonyukuk, bugün bile saygı duyduğum ve kesinlikle doğru olduğunu düşündüğüm sözleri söyler ve bilge kağan'ı vazgeçirir. tonyukuk bu konuda bilge kağan'a, budizm'in insandaki hükmetme ve iktidar olma arzusunu engellediğini, türk milletinin yaşamasını istiyorsa bundan vazgeçmesi gerektiğini söyler.

    bu iki konuda da vezirinin sözünü dinler bilge kağan ve türk tarihi bildiğimiz seyrinde devam eder. türkler yerleşik yaşama o dönemde geçseydi acaba çin'e tutsak olurlar mıydı? nasıl bir medeniyet kurarlardı? budist olsalar neler değişirdi? savaşçılıkları nasıl etkilenirdi bundan? çok yüksek kültüre sahip olmadığı için asimilasyona uğrayabilen bir kültüre sahiptir türkler maalesef. budist olduktan sonra çin'e esir düşüp veya onlarla yakınlaşıp kültürel olarak eriyip giderler miydi çin'in içinde? bu soruların cevabını hiçbir zaman bulamayacağız. sadece merak işte. tarihi güzel kılan da galiba bu.
    ae