1. insanlık tarihinin tüm edinimleri, gözlem ve algı yetenekleri sayesinde edinildi. en iyi gören ve en iyi algılayan insanlar gelişimleri bir noktaya getirdi.

    henüz bilmiyor olmamız, henüz görmüyor oluşumuzdan kaynaklanıyor.

    daha iyi görmeye başladığımızda bizden milyarlarca yıl önce zaten varolan ve bizim bilim dediğim kavramlar yeni bilgiler ışığında değişecek.

    Konu ile ilgili daha detaylı bilgiye şuradan ulaşılabilir. Madde ve Antimadde
  2. frank jackson’ın anti-fizikalistlerin “bir gülün koksunu tanımlayacak(sınıflandıracak) bir fiziksel tasvir bulamazsınız.” gibisinden itirazlarını biraz daha deneysel, karşı çıkılması zor, sezgisel olarak açık ve net bir şekilde ifade etmek için kullandığı bir argüman. Bana göre kafamızı karıştırdığı muhakkak ama bir şeyi çürüttüğü falan yok. Çok uzatmadan itirazımı söyleyeyim. Bu argümanla fizikalizmi yanlışladığını zannedenler bana rüyanın ne olduğunu açıklayabilir mi? Yada hayalet uzuv sendromunun? Eğer gülün kokusu sinir ağlarımızda oluşturduğu bir kombinasyondan ibaret değilse rüyamda bir gülün kokusunu duyumsayamamam gerekirdi. Gerçek şu ki bir gülün kokusunun fiziksel tanımı vardır. Zaten bildiğim kadarıyla bu argümana karşı çıkanların en önemli karşı argümanı düşünce deneyine Mary’nin tasarladığı, kendi sinir ağını istediği şekilde manipüle edebilen bir makinenin eklenmesi. Deneyde kısaca “Mary kırmızı renginin beyinde nasıl bir değişime sebep olduğunu harfi harfine bilmesine rağmen kırımızı rengini deneyimleyemiyor(yada deneyimlemeyle elde edeceği bilgiyi elde edemiyor) “ deniyor. Doğal olarak karşı çıkanlar da “yapar bir makine, deneyimler kardeşim” diyor. Anti-fizikalistler buna “hile” diyor. O zaman fizikalistler Marry’nin kendi sinir sistemini manipüle edebilen bir süper-insan olabileceğini söylüyorlar. Anti-fizikalistler yine “hile” diyebilirler ancak cevaplamaları gereken bir soru var: “bu deneyin alternatif sonucu yok mu? Yani ne olursa deney farklı bir sonuç verir?” her deney için böyle bir sonuç vardır ve eğer bu deney için yoksa bu işte bir yanlışlık var demektir. Kısacası tüm deneyimlerimiz nöronlarımız arasındaki etkileşimlerden ibarettir. Yeterli bilgiye sahip olduğumuzda ne insan ne de gül olan bir ortamda bir makinenin bir gülün kokusunu deneyimlemesini sağlayabiliriz. Aslında buna hiç uzak değiliz. Nöroloji çok okuduğum bir alan değil ama inanılmaz ilgi duyduğumu söyleyebilirim. Bu konularda harika çalışmalar olduğunu tahmin edebilirsiniz. Şuradan Vilayanur Ramachandran'ın beynimiz hakkında harika bir konuşmasını türkçe altyazılı olarak izleyebilrsiniz.