-
"bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden
evet yangın
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet isyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menekşelerinde her akşam
dağlar sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
kaybetmek için erken, sevmek için çok geç"
bana uzun şiir okutan, türk musikisi dinleten adam ahmet hamdi.. diyecek çok bir şey yok, her şey aydınlandı. -
her zaman sorarlardı, "o ne lan kızın adını koluna mı yazdırdın!?" diyerek başlarlardı cümlelerine, ve bende içimden her ne kadar " sana ne amına koyduğumun oğlu" derdim lakin verebildiğim tek cevap " hee abi yazdırdım." olurdu. bu olaya yani cevabı içtenlikle verememe durumuna cesaretsizlik mi denir yoksa saygı babında cevap verememe mi bilmiyorum ama hiç içimden geçenleri söyleyemedim ya da söylemedim. evet bileğimde onun adı yazılı,ilk sevdam ve ilk dövmem bu şiir idi bana bunu yazdıran bu idi bende sadece adı kalması gerektiğini düşündürten. ilerleyen zamanlarda ilişkimiz bitti, iki günlük değildi ama yeteri kadar uzun değildi ( 7 yıl).
iyisi ile kötüsü ile geçirdik günlerimizi, yaşıtlarımızın ilerisinde diye düşündük hep kendimizi, okuduğumuz kitaplarda bunu gördük izlediğimiz filmlerde, dinlediğimiz müziklerde, mitinglerimizde,eylemlerde. lakin bir tek adı kaldı geriye bir de çizdiği güzel bir baykuş resmi var en acıyan yerimde (sakın ha kalbimde falan zannetmeyin). vel hasıl ı kelam(öğreneceğim bunu yazmayı!) adı kaldı ve yaşantımız, güzel geçen bir gençliğimiz.
bırakın adları kalsın geriye. ileriye taşıyabiliyorsanız mümkün olduğu kadar mümkünü kılın kendinizde ve güzel günleri yaşamaya bakın acısı ile tatlısı ile emeği ile. ama en güzeli ne biliyor musunuz, acısını ve tatlısını mutlulukla anmak.
bilgi veremedim ama yaşanmışlık vereyim bu da bir şeydir. -
tanpınar'a ait olmayan şiir.
dergah yayınlarından çıkan, inci enginün'ün derlediği bütün şiirlerinin olduğu kitapta bulunmaz. ibrahim sadri'ye atfedilir.
tanpınar'a ait çok güzel bir şiir için (bkz: leyla)