1. genco erkalın harika performansıyla izlediğim kitabını okumayı da canı gönülden istediğim etkinlik. muhakkak erdal beşikçioğlu da güzel oynamıştır ama oyunu bu ülkeye getiren, ilk olarak oynayan ve yıllardır da oynamaya devam eden büyük ustanın o muhteşem oyunuyla izlemek.. hala tüylerim diken diken. hiç mırın kırın edilecek bir yanı yok. istanbulun adeta merkezinde sergilenen bir oyun. hem genco erkola hayran olacaksınız hem de bu öyle ahım şahım bir ücrete olmayacak. belki ben kendimle çok özdeşleştirdim bilmiyorum. karakterle aramda en az yirmi oyuncuyla en az 50 yaş olmasına rağmen ben böyle kaptırabiliyorsam kendimi oyuna (ki yılların eleştirel bakış açısı da var) sizin gitmemeniz resmen ayıp. hem salonun yarısı boştu. ulan tüm memleket gitti de bir ben mi gitmemiştim.

    bu tarz şeyleri söylemeyi çok doğru bulmam. okuduğum birçok kitap hakkında da bu tarz yorumlar yapmam nihayetinde tarz meselesi. hoşunuza gider gitmez. okursanız birçok şey kazanırsınız ama okumazsanız bir şey kaybetmezsiniz gibi gelir. ama şunu söylemem gerekiyor izlemeyenlere. çok şey kaybediyorsunuz. bu oyunu izlemeden aldığınız her nefesi boşuna alıyorsunuz. tiyatro çıkışı soluduğunuz havanın tadı değişecek.

    kardeşimin tiyatro çıkışı hatırlattığı şu sözü de buraya yazmam gerekiyor:
    (bkz: hepimiz gogol'un palto'sundan çıktık) -(bkz: fyodor mihailoviç dostoyevski)
  2. gence erkal'dan izlediğim mükemmel performans. göndermeler, mesajlar, tarih, gündem... bir deli hepimizden daha fazla hayal gücüne sahip dedirten cinste, köhne, yaşlı kokusu ile kenter tiyatrosunda.
  3. eşimle tanıştığım tiyatroda, yine orada, eşime evlenme teklif ettiğim gece, genco erkal yorumu ile izlediğimiz gogol eseri.

    erdal ustadan da izlemek isterük...
    yalan
  4. yakın zamanda genco erkal tarafından gerçekleştirilen oyunu izledim. bir buçuk saat boyunca genco erkal tarafından deliliğin nasıl başlayıp ilerlediğine şahit olduk. güldüğümüz çok yer vardı ama gerçekten içimizi sızlatıp ağlattı da. ayakta alkışlanmayı gerçekten haketti.
  5. o vincin tepesinde nasıl bir performanstı öyle? uzun zaman aklımdan çıkmayacak bir tiyatro gösterisi oldu kesinlikle.

    ha düştü ha düşecek şimdi diye tedirginlikle izledim oyun bitene kadar.
    bir oraya, bir buraya akrobat havasında eğile büküle gezindi ve zerre kadar erdal beşikçioğlu yoktu sahnede..
    hatta popriçin de yoktu bence..

    bizzat popriçin'in zihninde gezindik o bir buçuk saatte..

    muhteşem bir performans, zihnindeki sesler, halüsülasyonlar derken; sahnedeki bütünlük şahaneydi..

    bir adamın, bir aşk hikayesinin çaresizliğinde, aklın yollarını anbean nasıl kaybettiğine tanıklık ettim.

    onunla birlikte delirmenin kıyılarında gezecek kadar başarılı bir performanstı.

    erdal beşikçioğlu'na hiç bir sempatim yoktu lakin oyunun sonunda büyük bir hayranlıkla salondan ayrıldığımı da itiraf etmeliyim.
  6. yıllardır ankara'da olup bir türlü izleyemediğim oyun. bir izleyen bir daha gitmesin lütfen.bize de yazık...
  7. hafta başında genco erkal performansıyla izleme fırsatı buldum. eseri okumadım. henüz. ama güçlü bir eser olduğu şüphe götürmez. bir de genco erkal'ın o muhteşem performansıyla birleşince ortaya bambaşka kimliğe bürünmüş bir sanat eseri çıkıyor.

    en fazla aklımı kurcalayansa şu söz oldu:

    "her horozun bir ispanya'sı vardır..."

    muhteşemdi.
  8. geçtiğimiz yıl genco erkal'ı izleme şerefine nail oldum. gerçekten 78 yaşındaki bir insan sahnede daha iyi performans gösteremez.
    erdal beşikçioğlu'nu izleme fırsatı bulamadım. haliyle bu tür popüler şeyler çok ilgi görüyor, bileti hızlı bitiyor.

    daha geri plandaki oyunlara göre kötü yanlarından biri de seyirci kitlesi, şüphesiz.
    kimisinin elinde telefon, anı yaşamak yerine fotoğraf, video çekme çabasında.
    kimisi yanındakiyle -kimsenin duymadığını düşünüp- konuşuyor.
    yani tiyatro kültürünün görece geliştiği bir ankara'da bile böyle.

    o sebeple sinir bozucu olabiliyor bu tür isim yapmış oyunlar.
  9. evet nihayet genco erkal'ı izledim tabi önce erdal beşikçioğlu' nun oyununu izleyince genco erkal' ın oyunundan beklentim çokta yüksek değildi. genco erkal bir üstad, ilerleyen yaşına rağmen demeyeceğim çünkü bu oyuncular o sahneye çıktıklarında yaş, maş pek umurlarında olmuyor bunu ferhan şensoy, zihni göktay gibi üstadlarda da gördüm. genco erkal' ın oyununda güldürü kısımları seyirciden çok iyi reaksiyon aldı ancak ivanov' un hüzünlü çaresiz anları çok fazla etki yapmadı.
    erdal beşikçioğlu ve genco erkal' ı oyuncu olarak kıyaslamak doğru değil arada yaş ve tecrübe farkı var ama bu oyun üzerinden kıyas yapacak olursam erdal beşikçioğlu oyununun daha melankolik bir havası varken, genco erkal oyunu ise daha pozitif, eğlenceli bir havada geçiyor.
    genco erkal' ın 1965' te oynamaya başladığı tek kişilik oyununu yine dopdolu bir sahnede izlemek benim için tarihi bir an oldu.
  10. izmir' de 28 eylülde erdal beşikçioğlu, 4 ekimde ise genco erkal tarafından sahnelenecek oyun. beraber gitmek isteyen youserlar varsa kızıllandırmanız yeterli.