1. o vincin tepesinde nasıl bir performanstı öyle? uzun zaman aklımdan çıkmayacak bir tiyatro gösterisi oldu kesinlikle.

    ha düştü ha düşecek şimdi diye tedirginlikle izledim oyun bitene kadar.
    bir oraya, bir buraya akrobat havasında eğile büküle gezindi ve zerre kadar erdal beşikçioğlu yoktu sahnede..
    hatta popriçin de yoktu bence..

    bizzat popriçin'in zihninde gezindik o bir buçuk saatte..

    muhteşem bir performans, zihnindeki sesler, halüsülasyonlar derken; sahnedeki bütünlük şahaneydi..

    bir adamın, bir aşk hikayesinin çaresizliğinde, aklın yollarını anbean nasıl kaybettiğine tanıklık ettim.

    onunla birlikte delirmenin kıyılarında gezecek kadar başarılı bir performanstı.

    erdal beşikçioğlu'na hiç bir sempatim yoktu lakin oyunun sonunda büyük bir hayranlıkla salondan ayrıldığımı da itiraf etmeliyim.
  2. evet nihayet genco erkal'ı izledim tabi önce erdal beşikçioğlu' nun oyununu izleyince genco erkal' ın oyunundan beklentim çokta yüksek değildi. genco erkal bir üstad, ilerleyen yaşına rağmen demeyeceğim çünkü bu oyuncular o sahneye çıktıklarında yaş, maş pek umurlarında olmuyor bunu ferhan şensoy, zihni göktay gibi üstadlarda da gördüm. genco erkal' ın oyununda güldürü kısımları seyirciden çok iyi reaksiyon aldı ancak ivanov' un hüzünlü çaresiz anları çok fazla etki yapmadı.
    erdal beşikçioğlu ve genco erkal' ı oyuncu olarak kıyaslamak doğru değil arada yaş ve tecrübe farkı var ama bu oyun üzerinden kıyas yapacak olursam erdal beşikçioğlu oyununun daha melankolik bir havası varken, genco erkal oyunu ise daha pozitif, eğlenceli bir havada geçiyor.
    genco erkal' ın 1965' te oynamaya başladığı tek kişilik oyununu yine dopdolu bir sahnede izlemek benim için tarihi bir an oldu.