• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.88)
Yazar mina urgan
bir dinozorun anıları - mina urgan
ingiliz edebiyatı 'duayenimiz' mina urgan, bu kez anılarıyla, bir yaşama ustası olarak karşımızda.

mina urgan 'bir dinozorun anıları"nda açık yürekli, yalın ve naif bir dille anlatıyor; kendini, çevresindekileri ve bir coğrafyada olan biteni... halide edip, necip fazıl, abidin dino, neyzen tevfik, sait faik, yahya kemal, ahmet haşim, atatürk ve başka pek çok isimle zenginleşmiş bir ömrü..."

oğuz atay'ı ayaküstü ve o kadar az gördüm ki, onunla ilgili ancak bir tek izlenim edindim: koskocaman bir kediye benziyordu tıpkı. çok kocaman ve çok güzel bir kediye, öyle benziyordu ki, ona elimi uzatınca 'miyaaav' diyeceğini sandım. miyavlayacağı yerde 'tanıştığımıza memnunum' deyince şaşırıp kaldım."

mina urgan'ın anılarını bazen coşkuyla bazen buruklukla ama hep gülümseyerek okuyacaksınız.


  1. eğer tek bir dil öğrenmek zorunluluğunda kalsaydım shakespeare'yi kendi dilinde okuyamayacağım için gizli gizli ağlayarak fransızcayı seçerdim diyen türk;ingiliz edebiyatı profesör, çevirmen.

    bir dinozorun anıları adlı kitabını da edebiyatı seven herkese hediye etmek istediğim yazar. o kadar kıskanılası bir hayatı var ki... dönemin en ünlü yazarları, ressamları, şairleriyle dostluk kurmuştur. kitap, onlarla yaşadığı birçok anekdota ev sahipliği yapmıştır. necip fazıl kısakürek hakkında anlattıkları ise bana göre en ilginç olanları. necip fazıl bu hanımefendinin soyadının ''urgan'' olmasını sağlamıştır. o zamanlar solcu olan necip fazıl, soyadında ''u'' harfi olmasını isteyen mina'ya nasıl olsa bir gün görüşlerimizden dolayı asılacağız diyerek urgan soyadını teklif etmiştir.

    siyasetle de uğraşmıştır. yalnız siyasetten hiçbir zaman anlamamıştır. ayrıca önce halide edip adıvar'ın asistanlığını yaptığı sonra da profesör olarak çalıştığı istanbul üniversitesi'nin ingiliz dili ve edebiyatı bölümü her yıl onun adına öykü yarışması düzenlemektedir.
  2. "vaktiyle babamın babası, halama düğün armağanı olarak bir ev vermiş. halam çocuksuz ölünce, bir dairesi amcama, bir dairesi bana verilmek üzere, o ev apartman haline getirilirken, tesadüfen o sırada yoldan geçen aziz nesin deniz manzaralı yeni yapılan apartmana bakmış bakmış, " kim bilir hangi talihli pezevenk burada oturacak" demiş kendi kendine. orada benim oturduğumu öğrenince, "aman ne güzel! demek o talihli pezevenk senmişsin!" çok sevinmişti. böyle bir manzaralı yerde oturmak gerçekten de bir pezevenk şansı."

    syf.89