• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.77)
birdman - alejandro gonzalez inarritu
bir dönemin 'birdman' adlı süper kahraman filmleri serisiyle ünlenen oyuncusu riggan, broadway'de kendi yönettiği ve başrolünde yer aldığı bir oyunun son hazırlıklarını yapmaktadır. ancak provalar esnasında oyunculardan biri beklenmedik bir biçimde yaralanır ve yerinin acil olarak doldurulması gerekir. lesley ve onun en yakın arkadaşı olan jake'in önerisiyle bir zamanların gözde yıldızı olan mike shiner ile anlaşılır. riggan sahneye çıkma hazırlıkları yaparken en başta mike shiner ardından ise oyuncu olan sevgilisi laura, kişisel asistanlığını yürüten kızı sam ve mükemmeliyetçi eski karısı sylvia baş etmek durumunda kalır. riggan kendine yeniden prestij kazandırmasını beklediği bu oyunu, beklentilerin aksine olumlu tepkiler kazanması için elinden geleni yapacaktır.


  1. 87. oscar ödüllerinde o kadar ödül toplayınca izleme listeme aldığım film. çok güzelse kardayım demektir, eğlence çıkmış oldu.
    abi
  2. tek plan çekim değildir ama öyle bir etki yaratmaktadır izleyici üstünde..yanlış bilmiyorsam sadece (bkz: sokurov) 'un sanat eseri olan(bkz: russian ark) tek plan çekim ile çekilmiştir..
  3. izlemedim ama fragmanı hoşuma gitmemişti. bu kadar ödül almasıyla merak ettim en kısa zamanda izleyip yorumlarımı gireceğim.
  4. film aslında michael kaeton'ın hayatının metaforudur. şöyle ki;
    michael keaton'ın asıl ismi michael douglas dır. o bildiğiniz meşhur aktörle karıştırılmamak için soyadını gazetede gördüğü güzel bir aktristten almıştır. tim burton çektiği batman filmi için ilk onu düşünmüştür. ama batman hayranları onu bir komedyen olduğu için bu role uygun görmemişler ve tepki göstermişlerdir. işte burada film ve keaton'ın hayatı içiçe giriyor: riggan'ın dairesindeki aynanın üstünde yazılı olan cümle, a thing is a thing, not what is said of that thing. bunun yanında keaton'da filme konu olduğu gibi batman filmi sonrasında popülerliğini kaybetmiştir. ilginç bir gerçek de şudur ki batmanin yaratıcısı bob kane ilk olarak bu süper kahramana birdman ismini uygun görmüştür.

    yazının büyük bölümü ekşi sözlükteki başlıktan "bar filozofu" kullanıcısından alıntıdır.
  5. açık konuşmak gerekirse ne bir efsanedir ne de yerden yere vurulacak bir film. hikayesi çok orjinal değil. oyunculuk inanılmaz değil. çekimler yine wowww dedirtecek türden değil. bu filmin aldığı oskarların sebebi diğer filmlerin yeterince iyi olmaması ile de alakalı. yoksa gaipten sesler duyup onun dediklerinden etkilenen birilerini ilk defa bu filmde izlemiyoruz.
  6. bu filmin oscar almasının sebebi diğer filmlerin iyi olmamasıdır denmiş. bu sene boyhood, the grand budapest hotel, whiplash, nightcrawler, foxcatcher, interstellar, selma gibi olağanüstü filmler girdi. filmi beğenmeyenleri anlayabilirim ama teknik açıdan veya sanatsal bir düşünce açısından eleştirileri anlayamıyorum. belki de filmde kendimi bulmuş olmam bakış açımı engelliyordur.
  7. sürekli bir kişiyi takip eden kamera; sahne geçişlerinde kopmayan bir yapı ile akıcı duran bir film. değisik bir teknik... filmden birşey alabildiğimiz söylenemez ama l oyunculuklar da muhteşem.
    tcgrk
  8. ben sıradan izleyiciyim. bende fena film değil benim bu filmle ilgili asıl sinir olduğum tayfa az biraz bu sinema işiyle uğraşan arkadaşların sürekli böyle filmlere bok atmaları çok hollywood variymişte bilmem ne de abi herkes teknikten anlamak zorunda değil bi de sürekli ota boka bergman falan yazmıyolar mı aşağılık kompleksi böyle bişi olsa gerek.
  9. an itibariyle imdb'de 205.000 küsur kişi tarafından 8.0 puan ortalamasına ulaştırılmış, bir tanesi en iyi film olmak üzere 4 dalda oscar kazanmış, diğer filmlerine bakıldığında bir çok filmi ile sinemada kendine yer edinmiş (paramparça 'asklar-köpekler', babil, 21 gram, 11'09''01 - september 11) yönetmene sahip 2014 yapımı film sevmedim, çok zorlama, vasat... gibi sözlerle yerilmek yerine en azından hiçbir şey için değilse bile çekim tekniğine saygıyı hakediyor.
    evet, 12 angry men filminin jüri odasını gösteren açılış sahnesindeki gibi bir tek plan çekim değildir^:ki bence sinema tarihinin en önemli sahnelerinden biridir^ fakat yinede yönetmen ve oyuncu^:edward norton^ (oyuncular diyemiyorum çünkü ismini vermek istemediğim^:linç edilmekten korkuyorum :)^ iki oyuncu bence kötü oynamıştır) harikalar yaratmıştır.
    xama
  10. birdman, ülkemiz de yayımlanan ismi ile cahilliğin umulmayan erdemi.
    ülkemiz de film isimlerine karşı yapılan bu katliam yıllardan beri süregelen bir durum olduğu için, artık şaşırtmıyor seyirciyi... yapım, 2015 oscar ödül töreninde yılın filmi ödülüne laik görülerek bütün kamuoyunun dikkatlerini üzerine toplamayı başardı. fakat filmin ilgi toplaması, oscar ödül töreninden çok daha öncesine dayanıyor. filmin yönetmeni alejandro gonzález iñárritu, kullandığı çekim tekniği ve olağanın yaklaşık üç belki de dört katı uzunluğunda ki sahneler ile çekim devam ederken iyi-kötü eleştiriler almaya başlamıştı. bir saat elli dokuz dakika süren film, her şeye rağmen izleyiciye biraz daha uzun olabilirdi lafı ile matineden ayırıyor. ki bu da filmi iyi bir film yapmak için gereken ayrıntıların başında geliyor.

    film genel anlamı ile yıl boyunca yapılan bütün filmlerden farklılık göstererek bu ödüle laik görüldü. bunlar arasında yönetmenin olağan dışı perspektifi sayesinde kullanılan çekim tekniği baştaydı. dikkati mekan veya karakterin mevcut durumundan çok diyaloglara ve olay örgüsüne bağlamak için yönetmen, yapımı tek kamera ile tamamladı. kamera başrol de olan michael keaton ve edward norton'a bütün bir film boyunca bağlı kaldı. bağlı kaldı kelimesini mecazi anlamda kullanmayı şu an istesem de, gerçekten bağlı olduğu izlenimini uyandırdı biz izleyicilerde. filmi izlerken o odada michael keaton yada edward norton'un arkasında hissettik kendimizi ve onlar ile bir brodway tiyatrosu içerisinde gezdik. sahne uzunlukları yazımın başında söylediğim gibi, oldukça uzun fakat sıkıcı yada olay örgüsünü kaçıracağımız kadar detay içermiyordu. diyaloglar kısa ve öz olması bunu daha da perçinledi. gereksiz tek bir kelime olduğunu düşünmüyorum film içerisinde. bir kişinin sırtına bağlı olan kamerayı izlemek de ne gibi farklılık olabilir der iseniz: orada dur demem gerekiyor. yönetmenin özellikle bu konuda oyuncular ile çalıştığını söylemeliyim. filmin en büyük ayrıntılarından biri de bu. oyuncuların, duruşları, diyalogları ve zamanlamaları kamera ile mümkün olandan çok daha fazla uyum içerisindeydi.

    film bir brodway tiyatrosu içerisinde geçiyor, böylece başrol gibi baş mekan da bir brodway tiyatrosu oluyor. kısıtlı bir mekan izlenimi veriyor bu izleyiciye, ancak görüntü yönetmeninin kurnazlığı sayesinde mekan içerisinde ki duvarlara bile mana yüklemek mümkün hale geliyor. filmin konusuna değinmeden önce hatırlatmamız gereken bir ayrıntı daha var. filmin başrol'ünde ki michael keaton, daha önce batman serisinde iki film de yer aldı. birdman isminden de anlaşılacağı gibi " kuş adam " felsefesi ile film içinde yer alan bir kurgu. bu kadar güzel ayrıntıya rağmen, konusu ve senaryosu oldukça kısıtlı maalesef. " filmin geçtiği zamandan yirmi sene kadar öncesinde, birdman filmleri ile oscar kaldırmış bir oyuncunun tekrar yükselme çabasını anlatıyor. " dersem yanılmış olmam. " bu kadar mı? " evet maalesef bu kadar. edward norton ise farkını film de gözüktüğü ilk andan son ana kadar hissettiriyor. bu gibi faktörler ile film oscar da dahil olmak üzere bir çok ödül ile eve dönüyor.

    film izleyicide sonunun biraz daha olağan bitmesi ile mutlu ayırabilirken, soru işaretleri ile " cast " yazısını sokuyor. her yazılan ve çizilene rağmen tekrar, tekrar izlenesi bir yapım ortaya çıktı.