1. eskiden nasil margarin deyince aklimiza sadece "sana", kagit mendil deyince "selpak" gelir idiyse, bisiklet deyince de bisan gelirdi... daha dogrusu buyuk bisiklet deyince... koca koca amcalar binerdi, dikiz aynali filan... ahanda su: http://hizliresim.com/nE6771

    ortaokul zamani mobilyacida calisirken ilk haftaligimla gidip almistim 2. el birini... kirli kirmizi bir renk, zaten yuzde 90'i ayni renk olurdu bunlarin... aksam saatlerce seyretmistim lan...

    ayrica: (bkz: bisan ihlas mountain cat)
  2. öncelikle heyecanlandım sol frame'de görünce.

    bisan, türkiye'de bisiklet denince akla gelen ilk markadır şüphesiz. yüz binlerce ailenin de yükünü çekmiştir. bisan dendiğinde akla vitesli bir yol bisikleti gelmez. koca koca amcaların bindiği o bisiklet gelir akla. :) o bisikletin türü ise "hizmet bisikleti" olarak adlandırılır ancak bunu fabrikadan başka kimse bilmez.

    bisan marka bisikletler yiğidin atı misalidir. üç kişiyi rahatlıkla taşıyabilir örneğin. yük taşıyabilir arkasında. o arka kısma ise "terki" denir. ister çuval koyun oraya ister insan taşıyın.

    beni bu kadar coşturan şey ise kendimi bildim bileli kapımın önünde bu aracı görmem ve halihazırda kullanıyor olmamdır. babamın bisikletin kadrosuna minder koyup beni gezdirmesi, abimin ayğının janta sıkışması, pazar alışverişinin komple terki ve direksiyon üzerinde taşınmasıdır. atan zincir, patlayan tekerdir. bir eşya ile arada duygusal bağ kurmayı bana yaşatan tek şeydir bisan.

    işte bu canavar da benim halihazırda kahrımı çeken bisikletim. yoldaşım. 2004 yılında almıştık ve 2008'in nisan ayından bu yana her gün kullanıyorum.

    bisan, artık böyle dayanıklı ürünler üretmiyor ne yazık ki. yeni test ettiklerim, sürerken sanki onlarca parçaya ayrılacakmışsınız hissi veriyor.

    son olarak bu yorumu yazma ilhamı geldiğinde yanımda olan @bona dea ve @otello'ya çok teşekkür ederim. eğer kabul ederlerse bisikletin terkisinde bir şehir turu yapıp gezdirmek isterim kendilerini.