1. örneklerle gidelim. ilk kitabımız satranç - stefan zweig olsun. paketten çıkacak kitap koridor yayınları basımı da olabilir başka bir yayın evinin basımı da...koridor yayınlarının basımı ile elde edeceğiniz sonuç ya kitaptan soğuma ya da "bir adam gelmişti, satranç falan oynamıştı"...şeklinde olur.

    ikinci kitabımız da hadi milena'ya mektuplar - franz kafka olsun. kitapçılarda vaktiniz olduğunda bir göz atarsanız en az -bildiğim- dört ya da beş farklı çevirisine rastlarsınız. kendinize uygun olanı seçebilmek için -bazı kitaplar için en iyi çeviri şudur denilebilse de bu kitap için matematiksel bir denklem yoktur pek- en azından ilk mektubu farklı çevirmenlerden açıp şöyle bir okumanız gerekir. her çeviri herkese aynı tadı vermez.

    kitap kapağı tasarımı ülkemizde çok değer verilmese de çok önemli bir iştir. ne şarap anlatılıyor diye lönk diye bir şarap şişesi koymak ne de şaraptan arap'a gitmek...özenli davranılması elzemdir.

    çevirmenlik konusuna hiç girmeden sadece bir cümle yazayım. her çevirmen çevirdiği kitabı yarı yarıya tekrar yazar.

    kitap sanılanın aksine bence bir kaç duyuya birden hitap eder, etmelidir. kapağı da önemlidir, içeriği de, o da bu da...hangi ruh haliyle ne zaman nerede okuduğunuz bile önemlidir. sefilleri metro yolculuğunuzda ev -iş arası okuyun tekrar konuşalım.
    mesut
  2. bazi kitapcilarda uygulanan bir degisik kitap satış yöntemi. çok heyecan verici . tamamen hediye paketi ile aslinda genelde saman kagit ile kaplanmış, paketin üzerinde içeriğe dair ipuçları yazılı birsürü kitap arasından birini seçip almak. kitap okumaya ve satın almaya bambaşka boyut getiren ve türkiye'de bir yerlerde uygulanıp uygulanmadığını merak ettiğim uygulama. buradan ilhamla degisik yontemler, kitap paylasim sekilleri ve oyunlar da turetilebilir..sanki...