bob ross

Robert norman ross ya da namı diğer bob ross. kıvırcık kafa deyince, insanların aklına bonus kafanın gelmediği, kredi kartlarının cebimizdeki paranın sıcaklığını çalmadığı yıllarda, trt2 ekranlarında arzı endam eden ressam. The joy of painting adlı programı türkçeye resim sevinci olarak çevrilmiş ve bir dönem halkımızı gaza getirip, evlerine tuval, yağlı boya, guaj bilimum boya aldırmıştır. Patates baskıdan öteye gidemeyen nice yetenekler, belki şurada küçük mutlu ağaçlar vardır diyerek sanata küsmüştür. Insan canlısı ve doğa sevdalısı bu adamın yaşam kaynağı, küçük mutlu ağaçlar ve bahçesinde beslediği sincaptır. Yarım saat içinde çizdiği resimlerini bitirmeden önce herkesin içine korku düşüren o meşhur repliğiyle, hadi biraz eğlenelim der ve tuvalin çeşitli yerlerine tam anlamıyla laps diye bir çizgi çekerdi. Hani çok güzel bir resim yapmışsın da yaramaz kardeş seni kıskanıp da resmi bok etmesi gibi bir duyguya kapılırdık. Sonrası ise malum. O yüreğimize saplanan kara çizgi ya dev bir ağacın dalları olurdu ya da yüce bir dağın silüeti. Bob ross’tan sonra yaptığım tüm resimlerde, yanlarında kesilmiş odunların dizildiği mutlu kulübeler ve akarsuların üstüne su değirmenleri yaptım. Benim gibi giriş seviyesindeki bir renk körüne bile alizarin kırmızısı, titanium beyazı, van dyke kahverengi, yanık sienna gibi renkleri öğretti.

Bob ross kendi deyimiyle hayatı boyunca 30.000 civarı resim yaptı . yayınlanan 381 programı ile bazı isatistikleri çıkarılmış. Buna göre yaptığı resimleri %91’de en az bir ağaç, %39’unda ise en az bir dağ bulunuyor ve bu dağların %26’sı karlı. Yine resimlerinin %34’ünda göl, %33’ünde akarsu ve %9’unda okyanus var. akarsulu resimlerinin ise %20’si su değirmeni içeriyor. %44 oranında bulut çizen ross, bunların %21’inde kümülüs bulutu, %7’sinde ise sirüs bulutu çizmiştir.