1. her şeyin, herkesin boş, gereksiz, fazlalık gelmesi. öyle bir his ki tüm organlarınız duruyor sanki. çalışmaları israfmış gibi. boşa enerji.

    boşluk var. aslında dopdolu bir boşluk. güzel ironi. aynı anda milyonlarca şey düşünüp hiçbir şey düşünmemek. sonra da düşünmemekten bıkmak ve ne olduğunu bilmediğiniz bir yerde kaybolmak.

    hem duvara var olan, olmamış veya olmuş da yitip gitmiş tüm renklerle resim çizmek, hem de her salisede tüm çizilenleri silmek.

    dünyanın en güzel ve en boktan hissi. en kendiniz gibi hissettiğiniz, en yalnız olduğunuz an. tabi o bir anlığına. sonrasında aklınıza kendinizi geçen yıl tüm sahnede rezil edişiniz, cuma olan kavganız, dünkü herkesi gülmekten yaran espriniz veya sabahki kalbinizi yerinden fırlatacak kadar heyecanlandıran gülümseme gelir aklınıza.
    bir anlığına beyaz, gerisi beyazın parçalanışı.

    tek kelimeyle huzurdur duvar. gerçek huzur.
  2. gözler projeksiyon olur, düşünceleri duvara yansıtır. baktığınız boş duvar değildir çoğu zaman, hayallerdir.