kendisini ülkemizde robert jordan'ın ölümünden sonra zaman çarkı serisini tamamlayan yazar olarak tanıdık. Halbuki kendisinin elantris adı altında mükemmel bir eseri vardı. Yetmezmiş gibi bir yandan Zaman Çarkı serisini tamamlarken aynı zamanda Sissoylu serisini tamamladı.

Kendisi edebiyat dünyasında hızı ile tanınıyor. george r. r. martin bir kitap için beş sene bekletirken , patrick rothfuss'da onu taklit etmeye başlarken , Brandon Sanderson bir sene içerisinde aynı anda iki seri yayınlayıp , üstüne birde normal kitap yazıyor. devam kitapları için senelerce beklemeye alıştırılmış fantastik edebiyat okurları için adeta bir mesih havası taşıyor. evet , o bizim kurtarıcımız.

Peki sadece hız mı ? Hayır ! bu kadar hızlı çıkardığı kitaplar aynı zamanda bir o kadar da kaliteli. Pek çok ödül alan , meslektaşları tarafından övgülerle bahsedilen bir yazar kendisi. Nasıl şu an yüzüklerin efendisi , zaman çarkı , kayıp diyarlar , ejderha mızrağı gibi seriler kült olarak gözüküyorsa gelecekte de tüm brandon sanderson serileri birer kült olacak , belki daha fazlası. Fantastik edebiyatın en iyileri olacaklar. (tolkien'ciler kızmasın , çağdaş yazarlarımız onun açtığı gedikten geçiyor , onun yeri fantastik edebiyat için çok ayrı. onun için ayrı detaylı bir yazı yazmak istiyorum. Tolkien sonrası fantastik edebiyat olarak)

yetmedi mi ? devam edelim. Brandon sanderson'un yazmış olduğu bütün epik fantastik kitapları aynı evrende geçiyor. Bu evrenin adı Cosmere. Birbiriyle tamamen alakasız gözüken , hiç bir bağlantısı olmayan farklı dünyaların hepsi çok büyük bir bulmacanın parçaları. Birbirlerine ait ufak ipuçları taşıyorlar , hatta birisini keşfettiğiniz zaman çocuk gibi mutlu olabiliyorsunuz. Daha önce tarihte benzeri yapılmadı diye biliyorum , farklı serilerin aynı evrende geçiyor olması. Bu yüzden bizler , şu an mükemmel bir edebiyat örneğine tanıklık ediyoruz.

peki bu dayının edebi dili nasıl ? aynı zihinden bu kadar farklı karakterler çıkması , bu kadar detaylı dünyalar ve büyü sistemleri yaratması gerçekten mükemmel. Her kitabının sonunda detaylı bir şekilde sanki ders kitabıymış gibi bütün büyü sistemlerini açıklar kendisi. Serilerinde genel olarak monarşi ve aristokrasi ön plandadır. her daim bir sistem eleştirisi içerir. cümle aralarında çok mükemmel tespitler yapar , felsefenin dibini vurur ve bunu yaparken sizleri bir saniye bile sıkmaz. benim gibi felsefeden bıkmış birisine bile alt metin olarak tonlarcasını aşılar. Hele birde kitaplarının finalleri yok mu ? oturduğunu yerde kalırsınız , tüyleriniz diken diken olur , sindirmeniz bir kaç gün sürer. ondan süre o wiki senin bu fan sayfası benim deli gibi araştırırsınız , teorileri okur , farklı okurlar ile uzun uzun tartışırsınız.

Brandon Sanderson gibi dahi bir yazara şahit olduğumuz için çok şanslıyız , belki bir gün türkiye'ye gelir , imzasını alabilirim. işte o zaman "justin bieber bana bir hi bile demedi" diye ağlayan kızımızı anlayacağım.

Kralların Yolu'nu bitireli daha iki gün oldu , ama sürekli kitabı açıp bazı bölümleri okuyorum , üzerinden geçiyorum , teoriler ile karşılaştırıyorum. bugün fark ettim ki kitabın yarısını bir kez daha okumuşum. halbuki iki gün önce bitirdim ben bu kitabı. böyle bir şey işte.

türkçe olarak yayınlanan kitaplarını da yazayım tam olsun :

elantris - brandon sanderson
kralların yolu - brandon sanderson
ritmatist - brandon sanderson
sissoylu - brandon sanderson
steelheart - brandon sanderson

yazmayı unutmuşum : tüm bu kitapları yazarken aynı zamanda yaratıcı yazarlık dersleri veriyor , bağış kuruluşları ile ortak bir şekilde çalışıyor , kitapları ile ilgili ara hikayeler yayınlıyor sitesi üzerinden.