1. atasözleri ve deyimlere bayılırım. açıp açıp okurum. "dam üstünde saksağan vur beline kazmayı", " ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur." "ölü evinin yasçısı, düğün evinin tefçisi" en sevdiklerim.

    büyüklerimizin her sözü de "başım üstüne" diyilebilecek sözler değil bence. insan torununu "yavrumun yavrusu, yarısı da yılanın yavrusu" diye sever mi? sonra da "bu gençler bizi hiç saymıyorlar" diye yakınırlar.

    değerli büyüklerimizin aşka, sevdaya, karşı cinsle yakınlaşmaya dair "aman ha!" nevinden sözlerine ne demeli? "bakış gülüşü, gülüş öpüşü, öpüş sevişi getirir." derler seni aşktan soğuturlar. ben "büyük" olunca "sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz" demek istiyorum.

    bütün bunlar bir tarafa bana göre sözlerin şahı şudur:

    "geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni.
    yatma tilki gölgesinde, ko yesin aslan seni."