1. edip cansever'in kelimeleri birer tılsım olarak kullandığı şiiri.
    edip cansever'in yabancıları var. edip cansever'in bir ruhi bey'i var, dizelere sığmayan, destanlara layık bir ruhi bey. edip cansever'ın bir seniha'sı var, bin yalnızlığa bedel; bir cemilesi var, adını çok seven. bir de yakup var işte. kurbağalara bakar, süt içer, ekmek yer belki.
    gönül ister ki afili saptamalar yapayım, dizelerin ardındaki puslu gizleri ortaya çıkarayım ama yapamam. ne yeteneğim var ne de haddim. ben yalnızca okurum ve hissederim, şiirler de bana hissettirdikleriyle, zihnime yerleştirdikleri tarifi zor imgelerle var olurlar. işte yakup da böyle tarifsiz bir şeyler koyar zihnime. her dizesinde bir başka bilinmez karanlık sokağa girerim. ölü baykuşlara üzülürüm, taş merdivenleri tırmanırım. bir lunaparkın ışıkları göz kırpar. ben de orada olsam keşke derim, deniz kenarında dursam öylece. hem tanrının ayak izleri var orada! okurum, okudukça yürürüm, durur ve yine okurum.her dizede yalnızlığı hissederim ve aynı zamanda yalnızlığı severim. kurbağaları izlesem, bir bardak süt içsem ben de derim, zaten beni de kimse çağırmaz.

    "durduğum bir gündü, diyorum, yüzümü göğe doğurduğum
    bir gündü ve yaşar gibi kaldığım bir yaşama içinde"