1. -lan çakır! ne halt ediyorsun çamurların içinde oturmuş?

    -ebeni bekliyorum korsan, geçsin de üstüne çıkayım diye.

    -haaaa. o zaman daha çok beklersin babam üzerine bir çıktı, kaç senedir inmedi.

    -o zaman ananla idare ederiz.

    -lan siktirme belanı akşam akşam. iyi ki bir sorduk ne halt ediyorsun domuz gibi çamurların arasında diye.

    -tiner için birini marizleyip parasını alayım dedim, herifçioğlu epey sağlam çıktı. dağıttı beni iki dakikada.

    -oğlum bırak şu boku kullanma. zaten sokaklarda hayatımız kaymış iyice beter etme kendini. bak gücün kuvvetin kalmamış, gelen giden yarıyor kalın kafanı bu genç yaşında.

    -ne yapayım oğlum. hayat mı bizimkisi? babam ölünce o orospu anam beni daha 2 yaşımdayken amcamlara bırakıp kaçtı gitti. amcam dediğime bakma şerefsizin önde gideni. her gün para getir diyor. para götürsem de götürmesem de önce sağlam bir dövüyor. bu meret olmadan hiç dayanamıyorum işkencelerine. bazen öldürüp hapse mi gitsem diyorum hiç olmazsa orada sıcak yatak, bir tas çorba bulunur.

    -heee tabi bir de hapiste geçsinler yedi sülalemizin üstünden. zaten bir onlar eksik kalmıştı. kalk oğlum kalk hadi iyice yedin kafayı.

    -şerefsiz nasıl ağzıma sıçtıysa yerimden kalkamıyorum be korsan! az dur kendime geleyim.

    -tamam anasını satayım. dur bende çökeyim de yamacına birer sigara tüttürelim bari.

    - hopppp! kimsin lan sen? beni niye çekiyorsun? korsan ite bak resimlerimi çekiyor şakır şakır.

    -sakin olun gençler. ben gazeteciyim daha doğrusu polis muhabiriyim. vukuat var dediler. koştum geldim.

    -sallama lan! bizim çöplüğümüzde vukuat olsa ilk bizim haberimiz olur. öyle değil mi korsan konuşsana.

    -çakır doğru söylüyor. bizden habersiz kuş uçmaz bu sokaklarda. polis misin nesin? gazeteciyim ayağına bizi mi yiyeceksin abi?

    - yok oğlum doğru söylüyorum. polis telsizinden buradaki evlerden birinde kadının birinin cinnet geçirip kocasını delik deşik edene kadar bıçakladığını duydum. yakınlardan geçiyordum hemen geldim ama sokağı bulamadım. çok karışık buralar. bütün sokaklar birbirine benziyor. yeri ararken seni gördüm. fotoğrafını çekmek istedim. bakışların, halin, duruşun çok anlamlı geldi. lakabın çakır mı?

    -evet abi. bu işe yaramaz mavi gözlerim yüzünden küçüklüğümden beri çakır derler bana. gerçek ismimi ben bile unuttum artık.

    -tam uymuş sana. madem buralarda sizin borunuz öter beni o eve götürsenize geç kalmadan. polis birazdan kaldırır cesedi.

    -götürmesine götürürüz de bedavaya olmaz bu işler abi. çay, çorba parası atarsın artık. haksız mıyım lan korsan?

    -çakır doğru söylüyor abi. senin de bizi görmen lazım ufaktan. hem çakır’ında boy boy resimlerini çektin. beleşe gitmesin piçoz.

    -tamam gençler, öyle olsun. son bir poz versene bana yerinden kalkmadan.

    -çakır meşhur mu olacaksın lan yoksa?

    -ya korsan bir git küfür ettirme abi’nin yanında yedi ceddine. sayemde akşam nevalesini de çıkardın hadi iyisin.

    -uzatmayın gençler, rahat durun. oyalanmayalım daha fazla. karanfil sokak, numara yediyi bulmamız lazım en hızlı tarafından.

    -abi sen ne söylüyorsun? emin misin adresten? çakır ne diyor bu şipşakçı?

    -eminim oğlum. niye yanlış olsun. telsizden anons ettiler not aldım hemen. neden öyle sordun çakır’a?

    -koş korsan koş. yengem orospu çocuğunun işkencelerine dayanamadı daha fazla. dediğini yaptı sonunda…