• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (6.67)
can - andrey platonov
can, yeryüzündeki fukaraların en fukarası olan bir halkın adı. bu küçük halk, kaçaklardan, yetimlerden, kovulmuş yaşlı kölelerden, kocalarını aldatan korkuya düşmüş kadınlardan, sevgilileri nişanlıları ölen ve artık evlenmeyi düşünmeyen kızlardan, tanrıtanımaz insanlardan, sovyet kamplarından kaçan mahkûmlardan, körlerden, orta asya’nın ve civarının her millet insanından oluşuyor. adına gelince: “can. ruh ya da tatlı hayat anlamında. o halkın, ruhundan ve kadınların, anaların ona bağışladığı tatlı hayatından başka hiçbir şeysi yoktu –halkı doğuran analardır çünkü.”


  1. andrey platonov bir komünist olmasına rağmen, eserleri kolektifleşmeye ve diğer stalinist politikalara karşı kuşkucu tavır içerdiği için ömrü boyunca yasaklanmıştır.

    gogol’ün ölü canlar’ına gönderme yaparak kaleme aldığı can romanında ise “açlıktan kırılan yoksul köy halkının hayatta kalma savaşıyla, sovyet ekonomi politikalarının ne kadar çelişkili olduğunu” anlattı ve bu platonov’un ipinin çekilmesi için son işaret oldu. yasaklandı. hiç doğmamış ve yaşamamış gibi davranıldı. hesaptan silindi. adı unutturuldu.
  2. gerek dili gerekse dünyaya bakış açısıyla sadece çağının değil tüm zamanların edebiyatında apayrı bir yere sahip olan platonov'un bu kısa romanı, "insan ne için yaşar?" sorusu üzerine derin, sarsıcı ve özgün bir tefekkür niteliğinde. hayata duyulan inancın dönüştürücü gücünün öyküsü can; açlığın, yokluğun, unutulmuşluğun ve süreğen acının hissizleştirdiği bir halkın uyanışının öyküsü. en tanıdık konuyu bile ilk kez ele alınıyormuşçasına ilginç kılan ve tüm eserleri sadece insana değil, bir bütün olarak doğaya yönelik muazzam bir sevgi ve şefkatle ışıldayan bir roman.
  3. !---- spoiler ----!

    - ne denirdi o halka, hatırında mı?
    - bir şey denmezdi. ama kendi kendisine kısa bir ad vermişti.
    - nasıl bir ad?
    - can. ruh ya da tatlı hayat anlamında. o halkın, ruhundan ve kadınların, anaların ona bağışladığı tatlı hayatından başka hiçbir şeysi yoktu - halkı doğuran analardır çünkü.
    - demek varı yoğu göğsündeki yüreğiymiş, o da çarptığı sürece...
    - sırf yüreği. bir tek yüreği; vücudunun dışında kalan hiçbir şeye sahip değildi. zaten hayat da onun sayılmazdı, yaşadığını sanırdı sadece.

    !---- spoiler ----!