1. gün itibarıyla yayına girmiş röportaj. Sorular gayet güzel, cevaplar da doyurucuydu. bir solukta okudum, sonlara doğru biraz bam teline basılmış sanırım ya da gerçekten hazırlanmadan soru sorulmuş. canınız sağ olsun deyip geçmiş, ucuz yırtılmış. baştan sona okumanızı tavsiye ederim, hem eğlenceli hem bilgilendirici bir röportaj olmuş.

    emeği geçenlere, sorularıyla destek olanlara, hazırlayan @satirdan kahramana ve yayın için düzenleyen @computerguy'a çok teşekkürler. yeni projelerle devam ederiz inşallah diyeceğim ama daha bu yayınlanmadan diğeri başlamış bile. iyi okumalar dilerim, sevgiler.

    not: mobilden okumak için dergi ve röportajlar footer'a da eklendi.
    abi
  2. röportajı büyük keyifle okudum. @satirdan kahraman ve @computerguy'a ve sorularıyla katkı sunan tüm arkadaşlara teşekkürler.

    bu ikinci röportaj sonunda kendi adıma anlamış oldum ki, ingilizce olmasından ötürü pek beğenmesem de sitenin "interaktif" sloganı şimdi yerine tam olarak oturmaya başladı. arada paparayı yemiş sorular olduğunu da düşünürsek, demek ki neymiş ahali; daha dikkatli davranıp, derinleşmediğimiz konuda çalakalem yazmayacağız, bilgimiz olan ya da merak ettiğimiz konuda da sormaktan soruşturmaktan çekinmeyeceğiz. sonrası güzellik, sonuç ortada...
    mesut
  3. değerli yurttaşlar,

    röportaj projesini görünce gözlerim doldu ve bu çorbada tuzum bulunmalı diyerek kollarımı sıvadım. twitter üzerinden iletişime geçtiğim can yayınları genel müdürü sayın can öz "memnuniyetle" kabul ettiğini bildirdi.

    edebiyata ve yayıncılığa dair ne merak ediyorsak fırsat bu fırsat. evet, aziz petersburglular meydan bizim meydan dostoyevski'nin.
  4. - erdal öz için "kapısını asla kapalı bulmayacağınız bir yayıncı" denildiğini duymuştum. devraldığınız bu manevi mirasta yıllar içinde yayıncılık çizginizde isteyerek ya da istemeyerek değişen ve bunun yanında itinayla korumaya çalıştığınız neler var?

    - ilk kitaplarını bastığınız yazar sayısında bir kaç yıl önceye kıyasla bir azalma söz konusu. bu bilinçli bir tercih mi? nedeni nedir?

    - geçtiğimiz günlerde meclis eğitim komisyonundan bir üyenin "cihad bilmeyen çocuğa matematik öğretmek gereksiz" şeklinde bir açıklaması oldu...hal-i pür melalimiz böyle iken, hayal kursak, elinizde olsa, lise çağına kadar "bunları okutmadığımız çocuklara eğitim verdik demeyelim" diyebileceğiniz bir başucu kitap listeniz var mıdır?

    - kitabı can yayınlarından çıkmadığı için üzüldüğünüz, kaçırdığınız yazarlar var mı?

    - kendini kanıtlamış, deyim yerindeyse marka olmuş yazarların yeni kitaplarını değerlendirme sürecinde bu yazarları da yeni yazarlarla aynı düzeyde eleştirebilme özgürlüğünüzü koruyabiliyor musunuz?

    - beymen club ile girdiğiniz işbirliğinizden bildiğim kadarıyla eleştiriler de aldınız...barkodu olan bir ürün satan hiçbir yer için romantik solculuk yapmak doğru olmayabilir ancak bu işbirliğinde mali getirisi dışında başka bir hedefiniz var mıydı?
    mesut
  5. güzel bir röportaj olmuş emeği geçenlere teşekkür ederiz. kitap fiyatları ile ilgili sorduğum soruyu göremedim ki kitap fiyatlarının pahalı olması genel bir sorun, öğrenciye sor, aile geçindiren bireye sor, kitabı yazıp yayınlanan yazara sor, (yazar kendisine bir şey kalmadığını ifade ediyor, reklam boyutu ayrı) neye göre bu soru sorulmadı? gereksizse gereksiz denir açıklama yapar insan.
  6. soruma beklediğim cevabı aldım ki sanırım aspirin osman benim sorumun altına yazdığı soruyla cevabımı çoktan vermişti ''okuru biçimlendirmek'', okuru biçimlendiren yayınevi olmak. benim aldığım cevap, hayır yapmıyoruz, yapılmıyor değil. evet, yapılıyor ve yapılmaya devam edilecek.

    işte bunu bilin ve ona göre okuyun. ^:swh^

    ben daha veletken yurt dışında yaşayan ya da yaşayıp dönen insanlar yazarın ana dilinde en azından ingilizce okumak gerek derlerken ne diyor bunlar diyordum, çevirmişler işte. öyle değil işte.

    ekleme: bundan 6 ay kadar önce aynı eleştirileri ya da soruları çeviri yapan birine sorarken, biriyle konuşurken dedim ki ''bak bunları söyleyince çıldırıyorlar. kontrollerini kaybedip, saldırıyorlar.'' ''yok canım, neden öyle olsun'' dedi. al işte aldım cevabımı. bu sorular, bu konular hiç hoşlarına gitmiyor.^:swh^

    elbette çekinmeyeceğiz. benim hiç öyle özelliklerim yoktur zaten. ben bunları yaklaşık 20 yıldır yazıyorum, konuşuyorum ve cahilce bir soru ne ki cinsiyetçi küfredenler oldu işin içinden. sözlerimin arkasındayım. yavaş yavaş benzer şeyler söyleyen, yakınan insanlara denk gelmeye başladım. belki 10, belki 20 yıl sonra nehir bu yöne akacak.
  7. kitap kapağı; (şekil, şemal, renk) kitabı satın almak için okurda etken olduğu aşikar. bu gerçek bilinirken beyaz kapak ile risk aldığınızı düşündünüz mü? yoksa sade bir tasarım ile insanları kapaktan çok içerik ile ilgilendirme ve yanıltmama yolunu mu seçtiniz?