• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.75)
Yazar voltaire
candide - voltaire
voltaire deyince, başta candide ya da iyimserlik gelir akla; ve evrensel edebiyatın şaheserlerinden biri de budur. "olabilir dünyaların en iyisi"nde yaşadığımıza inanan saf bir gençtir candide; iyimserlikle doludur. bir tahilsizlik, sevgilisinden ayırır onu ve yollara düşürür. voltaire, hemen hemen bütün dünyada dolaştırır kahramanını, gittiği her yerde de gördüğü savaştır onun, acıdır, gözyaşıdır... kötümserleşir. "nedir iyimserlik?" diye soranlara verdiği yanıtı şu olup çıkar: "insanın kötü bir durumda olduğu bir zamanda, her şeyin iyi olduğunu iler sürmesi için çılgınlığı!"eser, voltaire'in kaleminden xvııı. yüzyılın bir eleştirisi idi. kuşkusuz, kötümserdir voltaire, ama cesaretini yitirmemiş bir kötümser; öyle olduğu için de, eleştirirken daha iyi bir dünyayı da sezdirir bize. o "daha iyi dünya", gerçekleşmiş değil, aptallıklara daha başkaları eklenmiş halde. böylece, voltaire'in eseri güncelliğini sürdürüyor. okuyunuz göreceksiniz...(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. aşırı derecede ironilerle dolu bir kitaptır. aslına bakarsanız, okurken biraz koptum, çünkü bölümler ve geçişler çok hareketli. olaylar ardı ardına sanki sonuç vermeden oluyormuş gibi geldi. bi ara candide ve arkadaşı olağanüstü bir ülkeye düşüyolardı, o bölümü sevmiştim. bir de sonundaki sözler etkileyiciydi. çünkü candide sonunda istediği bir hayata kavuşur ve bu kavuşmanın sağlayıcısı olan şeyin öncesinde yaşadığı talihsizlikler olduğunu düşünür. bu da hoşuma gitmişti, çünkü genel olarak katıldığım bir görüştür.
  2. leibniz'e ithafen yazılmış hatta yerden yere vurmayı amaç edinmiş bir kitaptır. özellikle monadoloji - metafizik üzerine konuşma - gottfried wilhelm leibniz kitabında bahsi geçen "mümkün dünyaların en iyisi" görüşünü ti'ye almış ya da almaya çalışmış diyelim. eleştirel boyutunu beğendim fakat kitap daha dolu olabilirdi. sürekli benzer eleştiriler okuyucuyu yoruyor. leibnizin tanrıcı yaklaşımında eleştiri hak eden onca konu varken neden bi noktada kısılmış anlam veremedim. yine de düşmanımın düşmanı dostumdur felsefesinden hareketle leibniz felsefesini eleştireni sevmek durumundayım. kitabı okuyacak olanlar öncesinde yukarıda linkini verdigim kitabı okursa isabet olur.
    abi
  3. kitaptan bir alıntı :

    "yüz kez canıma kıymak istedim; ancak, daha seviyordum yaşamayı. bu gülünç zayıflık, en uğursuz eğilimlerimizden biridir belki; çünkü, hep yere atmak istediğimiz bir yükü sürgit taşımak istemekten daha aptalca bir şey var mıdır? varlığından tiksinmek, ama yine de ona bağlı olmak; sonunda, yüreğimizi yiyip yutuncaya değin, bizi kemirip tüketen bir yılanı okşamak?"
    zadig