-
evde aile fertlerinin şeker kullanmaması neticesinde benim de duruma ayak uydurma durumum.
ya evde şeker kasesi yok. her defasında mutfağa gidip şeker poşetini açmak o kadar zor gelmiş demek ki isyan etmişim sonunda. şimdi de şekerli çay içme girişimlerim mide bulantısıyla son buluyor. -
çayı şekerli içmek vs şekersiz içmek.
ikisi de övünülecek bir durum değildir.
şekersiz içenler genellikle etrafa şaşkın gözlerle;
- aaaa şekerli mi içiyorsun sen, nasıl içiyorsunuz onu yaa.
veya
-- aa şeker mi kullanıyorsun ¿¿ çayın tadı alınmaz ki öyle !!!
gibi söylemlerde bulunurlar. -
ortamlarda söylem türlerine göre şekillendirirsek bir çeşit söylemde opsiyonel olarak thug life kafası yaratır.
#çayışekerlilifeıthugsızyaşama -
yaklaşık 10 yıldır şekersiz içiyorum çayı. çayın tadı böyle anlaşılıyormuş. içine şeker atıp içtiğiniz çay, çay falan değil, artık başka bir şey. -
çayın gerçek tadını alabilmek için yapılması gereken eylem. -
çayı şerbet kıvamında tüketmeye alışmış olan şekerkolik bünyeler tarafından, hayretle karşılanan; oysa ki hakkında başlık bile açılmasını gerektirmeyecek kadar sıradan bir tercihtir.
çayla pek arası olmayan bir sosyal içici olarak ben de bu eylemi yıllardır yapıyorum. eğer siz de çok çay içen biriyseniz ve bu alışkanlığı kazanmak istiyorsanız; ilk haftadan sonra damak alıştığı gibi, artık şeker atılan çayın tadı şerbet gibi gelmeye başladığı için şeker arayışınız bile olmaz. -
romantik de olsa bazı şiirlerin/şarkıların tüm anlamını yitirmeye yol açacaktır.
(bkz: çaya kaç şeker - elif şebnem akal)
(bkz: çaya kaç şeker - moğollar) -
deniyorum deniyorum olmuyor. iki hafta oldu. aynı kötü tat. -
dünya üzerindeki en sıradan çay hikayesi bana ait. ilk çayımı 18 yaşımda içtim,şekersiz ve limonluydu. o gün bugündür böyle gidiyor. evet. -
bir yil kadar once basladigim eylemdir.artik o kadar alistim ki sekerden tiksinir oldum. ustelik anladim ki ben eskiden cay degil sekerli su tadi aliyormusum. hadi siz de yeni bir baslangic yapin ve sekeri birakin