• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
çevengur - andrey platonov
sovyetler birliği'nin ilk yıllarındayız, bir grup devrimcinin komünizmi tek hamlede kurmaya niyetlendiği ücra bir kasabada: çevengur'da. burjuvalar, "yarı-burjuvalar" ve karşıdevrimciler (mezarlarına gönderilmek suretiyle) saf dışı bırakılmış, mülkiyet feshedilmiş, yaşamak için çalışıp didinmeye son verilmiş, toprağı işleme görevi "evrensel proleter" ilan edilen güneşe bırakılmış, sömürünün olmadığı bir hayat başlamıştır bundan böyle çevengur'da. ve bu emeksiz, amaçsız, belirsiz hayat pek çok komik ve trajikomik olaya gebedir.
sovyetlerin "sakıncalı" yazarı andrey platonov'un 1926-29 yılları arasında kaleme aldığı çevengur, hayatı değiştirme fikrine samimiyetle sarılan "insancıklar"ın hikâyesini absürde kayan mizahi bir dille anlatıyor. ünlü devrimcilerin bedensiz hayalleriyle kuşatılmış, değişim için yapılacak tek şeyi -yani devrimi- hallettikten sonra öylece kalakalmış garip bir topluluğun öyküsü çevengur. her şeyin bittiği ve hiçbir şeyin başlamadığı bir dünyada insanın tabiatla bile mücadele etmek istemediği bir can sıkıntısının öyküsü. platonov'un kendine has dilinin ve sıradışı bakış açısının ürünü olan bu roman, kahramanlarıyla birlikte hayatın ve ölümün sırrını çözmeye çalışan, hakikatin arayışta olduğunu sezen ve sezdiren bir aydının rus devrimi üzerine engin düşüncelerini yansıtan bir başyapıt. (arka kapak, metis yayınları, çeviren: günay çetao kızılırmak)


  1. Kitapla ilgili bir yazı yazacaktım, ama zaten yazılmışını ve daha da kapsamlısını buldum. Linki aşağıda vereceğim, hem Platonov'u hem de eserlerini öğrenmek adına çok iyi bir yazı olduğunu düşünüyorum.

    Çevengur'a gelecek olursak.Çevengur her şeyin bittiği ve hiçbir şeyin başlamadığı bir dünyadaki can sıkıntısının öyküsü. Biten şey Rus İmparatorluğu, başlayansa ondan ve dünyanın geri kalanından çok farklı olan bir dünya: Sovyetler Birliği. Zaman ise bunun ilk yılları, kollektivizasyon, endoktrinizasyon zamanları. Tıpkı Bulgakov gibi Platonov da doğrudan söyleyemediklerini, mizahi ve absürt bir üslupla anlatıyor Çevengur'da. Her şeyden önce insana ve onun varoluşuna değer veriyor ve rejimin insanları kötü kullandığına, "komünizm geldi ve şimdi her şey ‘kendiliğinden’ güzel olacak" sloganıyla insanları avutanlara karşı çıkıyor. Bunun böyle olmadığını, her şeyin o kadar da güzel bittiğini ve başlamadığını işte bu kült eseri Çevengur’da dile getiriyor Platonov. E haliyle de hem Stalin'in hem de rejimin hedefi oluyor bu ve daha sonraki tüm kitaplarıyla.

    Çevengur, bozkırın içinde küçük bir kasabanın ismi aslında. Burada devrimden sonra toplanan insanlar da komünizmi yanlış anlamış insanlar. Teoride olan her şeyi uyguluyorlar ama. Köyden burjuvaziyi ve zengin insanları çıkarıp sürüyorlar, evlerine el koyuyorlar ve geldiklerinde komünizmi de kendiliğinden gerçekleştirecek proletaryayı beklemeye başlıyorlar. Çalışmıyorlar, çünkü artık ideolojilerinin doğaya her şeyi yaptırabileceğine inanıyorlar. Hatta karakterlerden biri “Komünizm de başladı. Artık tavuğun bizzat gelmesi lazım,” diyerek bunu anlatıyor. Karl Marx’ı bile her şey olup bittikten sonra okuyorlar. Bu yüzden karakterlerden biri olan Çepernıy, Marx için, “Yazmış da yazmış adamcağız, biz ise her şeyi yapıp bitirdikten sonra okuduk," diyor.

    Platonov, Çevengur’daki can sıkıntısını çok ustaca betimlemiş. Bunu insanların beklemekten sıkılarak içlerinden birini proletarya bulmak için başka şehirlere göndermesinden anlayabiliyoruz. Tabii ki her şey de olduğu gibi taşıma suyla değirmen dönmüyor. Çevengur, her şey tamamlandıktan sonra gerçekten ortada kalmışlığa, bir ideolojinin nasıl yanlış anlaşılabileceğine, insanlara geleceğe dair kesin yargılar sunabileceğine ve insanların bu umutlar konusundaki sabırsızlığına dair çarpıcı bir roman. Yazar bu yüzden, insanların duygularını yani bir anlamda gerçeği anlattığı için ve bir ülkede yaşanan devrimi itibarsızlaştırmaya çalıştığı için sakıncalı sayılıyor. Ve haklı olarak soruyor: “Yaşadıkça sunu düşünüp duruyorum: İnsan, insan için bu kadar mı tehlikelidir ki aralarında iktidarın durması gerekir? İktidardan çıkıyor ya savaş da… Dönüp dönüp düşünüyorum, savaşı iktidar özellikle uydurmuş olmasın?”

    Daha geniş kapsamlı bi yazı için: Yorgun Güneşi Söndüreceğiz