1. 1847 yılında doğdu. Babası bir tüccar, annesi ise, yaşadığı döneme göre radikal sayılabilecek bir kadın hakları savunucusuydu.

    Annesinin kadın hakları konusunda takip ettiği tüm konferanslara yaşı küçük olmasına rağmen oda giderdi. Kadının da başarılı olabileceğini, başarılı olması gerektiğini katıldığı faaliyetlerde annesinin yönlendirmeleriyle öğrendi. On iki yaşında hayatındaki en önemli öğretmeni, annesi öldü. Babaannesinin yanında kaldı.

    Annesinden çok etkilendi. Etkilendiği kadar, bir kadın olmanın toplum yaşamındaki zorluklarını da çok çekti. Hayatı bu çeşit engelleri yıkmakla geçti. Kadınların eğitimi konusuna kendi için verdiği savaşla çok büyük katkılar yaptı.

    Aile bireylerinin beklentilerinin tersine, Kitty, üniversite eğitimi için Harvard yerine bir kız okulu olan Vassar College’a gitmek istedi. Başta babaannesi olmak üzere onu hiç kimse ikna edemedi. Mali sorunlar nedeniyle bir yıl sonra okuldan ayrıldı. Öğretmenlik yaparak hayatını kazandı bu dönemde.

    Bir yıl sonra Vassar’a geri döndü. Hocaları matematik alanında yoğunlaşmasını isterken, o fizik öğrenmek istiyordu. Ama, o dönemde kızlar laboratuarlara alınmadığında fizik derslerini takip etmesi mümkün değildi. Vassar College’dan matematik dalında 1869 yılında mezun oldu ve dokuz yıl kadar Pennsylvania, Massachusetts ve New York eyaletlerinde fen ve matematik öğretmenliği yaptı. Bu arada Londra’da yayınlanan Educational Times ve Amerika’daki The Analyst adlı dergilerde çeşitli makaleleri çıktı. Matematik alanında çalışıyordu, ama öğretmekten sıkıldı. O, araştırmalarıyla bilime katkı yapmak istiyordu.

    John Hopkins Üniversitesi 1876 yılında erkeklere yönelik lisans üstü eğitim kurumu olarak açıldı. Bir yıl sonra ünlü İngiliz matematikçisi Sylvester matematik bölümünün başkanı olarak atandı. Christine Ladd’i Londra’daki Educational Times dergisinde çıkan makaleleri dolayısıyla tanıyan Sylvester, onun John Hopkins’de matematik dalında doktora yapma arzusuna çok sıcak baktı. Ne var ki, okul idaresi Kitty’yi ancak Sylvester’in derslerini takip etmesi şartıyla okula kabul ettiler.

    John Hopkins’de gösterdiği olağanüstü başarı sayesinde, ikinci yıl Kitty’nin Charles Pierce gibi hocalardan diğer dersleri de almasına izin verildi. Sylvester sayesinde üç yıl için yıllık 500 dolar bursChristine Ladd-Franklin aldı. Ama, John Hopkins’de hiçbir zaman bir doktora öğrencisi olarak kabul edilmedi. Adı hiçbir zaman öğrenci listesine konmadı.

    Bu arada matematik hocası Fabian Franklin ile evlendi. İki çocuğu oldu. Çocuklarından ilki daha bebekken öldü.
    Evlendikten sonra Ladd-Franklin renk görüntüsü ile ilgilenmeye başladı. Yaptığı çalışmaların sonuçlarını American Journal of Psychology dergisinde yayınladı. Aynı yıl Vassar College tarafından LL.D. (bir çeşit doktora unvanı) şeref derecesi verildi.

    Kitty eşinin Almanya’da Göttingen Üniversitesi’nde bir yıllığına iş bulması nedeniyle Almanya’ya gitti. O yıllarda Göttingen Üniversitesi’nde de kadınların çalışmasına izin verilmiyordu. Ama, renk görüntüsü konusundaki araştırmalarıyla tanınmış bilim adamlarından G.E. Muller’in laboratuarında kendi deneylerini yapmasına izin verildi.Giremediği bu okulda onun hazırladığı dersler Muller tarafından verildi.

    Amerika’ya geri döndüklerinde Christine Ladd-Franklin John Hopkins’de ders verebilmesi için izin istedi. İsteği geri çevrildi. Akademi dünyasının önüne çıkardığı engellerden bıkan Kitty kendini hayır işlerine verdi. Lisans üstü eğitim yapmak isteyen kız öğrencilere yardım eden bir vakıfta çalışmaya başladı.

    Yıllar sonra, 1904 yılında, John Hopkins Christine Ladd-Franklin’in mantık ve felsefe üzerine bir ders vermesine izin verdi. Beş yıl kadar John Hopkins Universitesi’nde çalıştıktan sonra matematik alanını bırakıp gazeteci olmaya karar veren eşinin New York Evening Post gazetesinde yardımcı editör olmasıyla New York’a taşındı.

    Christine Ladd-Franklin hayatı boyunca bilgisi ve kabiliyetiyle tutarlı bir işe giremedi. New York’ta Columbia Üniversitesi’nde, daha sonra Clark Üniversitesi’nde, 1913 yılındaHarvard Üniversitesi’nde ve en sonunda 1914 yılında Chicago Üniversitesi’nde yarım zamanlı okutman olarak dersler verdi. Verdiği dersler karşılığında doğru dürüst para dahi kazanamadı.

    Kadın olmasının bedelini matematikte de, psikolojide de, ilgilendiği diğer alanlarda da fazlasıyla ödedi. Zamanın değişmesiyle, 1926 yılında John Hopkins Üniversitesi 1882 yılında tamamladığı tezinden dolayı Kitty’ye 79 yaşında Ph.D. derecesi verdi. Bilim dünyası Kitty’nin hakkını çok geç verdi.

    Renk görüntüsü üzerine yaptığı araştırmaları bir araya getiren en önemli eserlerinden biri, Color and Color Theories (Renk ve Renk Teorileri) isimli kitabı, 1929 yılında basıldı. Büyük sükse yaptı.

    Bir yıl sonra 83 yaşında öldü. ( presshaber alıntı)