1. brezilyada 1960 larda italyan yeni gercekciligi ile fransız yeni dalgasından etkilenerek doğan cinema novo (yeni sinema) brezilya sinemasında bir dönüm noktasıdır.

    adını vargas’ın ‘estado novo’suna (yeni devlet) atıfla alan cinema novo azgelişmişliğe, yoksulluğa, açlığa, hollywood benzeri stüdyoların chanchadalarına (o zamana kadar film sektörünü işgal eden içi boş müzikal komedi) ve amerikan şirketleri egemenliğindeki yerel dağıtım ağlarına karşı doğmuştur.

    hollywood’un yeni-emperyalist sömürgeciliğine karşı bilinçli bir ulusal sinema yaratmak için kentli kültürel bir hareket olarak başlayan cinema novo, iktisaden geri bıraktırılmış ülkenin sorunlarını yalın fakat çarpıcı görüntülerle yansıtan bir sinema anlayışı olarak ortaya çıkmıştır.

    ‘’açlığın ve şiddetin estetiği’’ olarak da tanımlanır.

    kendinden sonra gelecek militan ve politik tavırlı olarak tanımlanan ‘’üçüncü sinema’’ akımının doğuşunu tetiklemiştir.

    glauber rocha’nın teorisyeni ve temel uygulayıcısı olduğu akım uzun yıllar birçok sinemacıyı etkilemiştir.

    çıktığı topraklardaki agresif söylem, eylem ve görüntülerin yoğunluğu, aykırı renklerin varlığı, brezilya törelerinin, mitlerinin ve folklörünün kullanımıyla bu dönemdeki sinema akımlarından ayrılır. toplumdışı olarak nitelendirilen insanlar, tarihin sorgulaması, yoksulluk ve şiddet arasındaki ilişki sıkça ele alınan öykülerdir.

    akımın en önemli filmi glauber rocha nın deus e o diabo na terra do sol adlı filmidir.

    ayrıca glauber rocha’nın dönen rüzgâr (barrevento, 1962)
    nelson perreira dos santos’un kıraç hayatlar (vidas secas 1963)
    ruy guerra’nın tüfekler (os fuzis 1963) en önemli filmlerindendir.

    ve bu üç yönetmen, carlos diegues ile birlikte cinema novo’nun en önemli temsilcileridir.

    roy armes tarafından cinema novo, halk için sinema olarak tanımlanır.

    glauber rocha’ya göre ise, cinema novo politik, devrimci ve popüler bir sinemadır.

    yine rocha’ya göre, cinema novodaki ‘’şiddetin estetiği, ilkel olmaktan öte devrimcidir.’’

    cinema novo toplum ve insan yaşamını yeniden keşfeder ve görünür kılarken, estetik ve politiği göz ardı etmeyen bir sinema dili yaratır.

    rocha, cinema novo’yu tanımlarken “açlık içinde mutsuz, çirkin filmlerin sineması”, der

    cinema novo filmlerinde hikâyelerin başı, ortası, sonu yoktur. hayatın içinden bir süreç yer alır ve filmin bittiği yerden hikâye devam eder.

    cinema novo akımı 1964 askeri darbesiyle kesintiye uğramış brezilya’da yeniden pornochanchada denen, erotik komedilerden oluşan bir tür ortaya çıkmıştır.

    ancak, askeri darbenin biraz yumuşaması ile birlikte cinema novo yönetmenleri, eskiye göre daha az siyasi filmler yapabilmeye başlar.

    1968’deki darbe sonrasında glauber rocha, ruy guerra ve carlos diegues sürgüne gider.

    politik duruşun son örnekleri arasında ruy guerra’nın tanrılar ve ölüler (oz deuses e mortes, 1970) ve leon hirzman’ın ölüm (a felacida, 1970) filmleri sayılabilir. bu filmler baskı ve sansür atmosferi altında yapılmıştır. cinema novo’nun önemli yönetmenlerinden nelson pereira dos santos’un küçük fransız’ım nasıl lezzetliydi (como era gostoso o meu frances, 1971) adlı filmi akımın son önemli yapımlarından biri olarak sayılır.

    cinema novo akımı günümüzde halen birçok brezilyalı yönetmeni etkilemeye devam etmektedir.