1. genellikle patates ve mısırın yüksek yağda kızartılması ve çeşnilendirilmesiyle yapılır. çeşni derken; baharat ayrı ama, biftek-fıstık-peynir vs gibi çeşniler yok bunların laboratuvarda üretilen "aromaları" var yalnızca.
    yararı olduğunu savunamayız ancak tam olarak ne kadar zararı olduğu da bilinmemekte.

    bunun dışında yüksek sıcaklık ve yüksek yağda kızartıldığı için kanserojen bir madde olan akrilamidiçeriği yüksek. hatta en yüksek besinlerden biri (diğeri patates kızartması)

    ayrıca trans yağ içermez yazıyor ancak buna da tam olarak güvenemiyorum yüksek sıcaklıkta ve fazla yağda kızartılınca cis yağ bozularak trans yağ'a dönüşebilir. bundan nasıl emin olabilirim bilmiyorum.

    besin içeriğine gelirsem ortalama bir cipsin %40ı yağ %50'si karbonhidrat ayrıca çeşni- tuz ve tabi ki aroma arttırıcı olarak monosodyum glutamat gibi bir katkı maddesi varken tuz içeriği de yüksek oluyor.

    özellikle çocukların tüketmemesi gerekiyor görüşündeyim. bu tip ürünlerin çocuk beslenmesinde yeri yoktur.
  2. bu tip atıştırmalıkları genelde mutsuzken daha çok yiyoruz. şuradan tık tık.. bunun dışında içeriklerinin sürekli olarak laboratuvar ortamında değişmesinden dolayı ve işin ucunda ticari kaygılar olduğu için de bağımlılık içeren maddeleri de bu yolla bize bulaştırdıklarını düşünüyorum. bu sadece cips değil, her türlü atıştırmalık için geçerli.

    ayda bir kaç kere krizim gelir ya da kimseye dert anlatamam. ben de oturup poşet poşet cips yiyorum ama ertesi gün de iğrenç bir mide bulantısı, pişmanlık.. hayat düzenimizi değiştirmek, dolaylı olarak yediklerimizi de etkiler düşüncesinde olduğumdan bu konuda sürekli yenilikçi olmaya çalışıyorum. ama işte can bu, istiyor. ^::(^
  3. çok fena seviyorum ben bunları. küçüklüğümden beri yerim. hatta kendime has cips paketi açış tekniğim vardır. paketli türler arasında çerezza sinema favorim. bu tür yaklaşık 15-20 yıl önce karinga ismiyle satılıyordu. önünde karga resmi vardı ve en lezzetli haliydi. çılgınlar gibi yerdim. sonra ne oldu anlamadım piyasadan kalktı. yıllar sonra cheetos aynı ürünü piyasaya tekrar sürdü. karinga benzeri bir cips bulmak harikaydı çok sevinmiştim. son olarak da çerezza sinema ismiyle geldi. tabii her yeni isminde o efsane lezzetinden bir seviye geriledi bana göre. hala o karinga lezzetini ararım. en çok da anime izlerken yerim. cips-anime benim için bir ritüeldir.
  4. çok fazla tüketmiyorum ama bir zamanlar başlıca üreticiler "cips para" denilen şeyleri çıkarınca bağımlısı olmuştum. (sanırım kurduğum en uzun cümle. devrik olmasının kusuruna bakmayın. ^:swh^)
  5. uzun zamandır yemediğim, yağlı, tuzlu ve yediğimde çoğu kez mideme dokunan patatesten yapılmış kızarmış abur cuburdur...
  6. en büyük boyu tek başıma gömebildiğim abur cubur.
  7. 6 ayda bir sadece pringles yiyorum. cips çok sakat bir yiyecek çeşidi. zaten her yerden zararlı şeyleri alıyoruz vücuda, bir yerden kısmak lazım hem.
  8. canım sıkkın olduğunda en çok yediğim atıştırmalık. o kadar çok çeşidi var ki her damak zevkine göre. ama benim en sevdiğim baharatlı doritoss.