1. öpücük oyunumuz vardi abimle benim. illa birbirimizi öpecektik gün icinde. ama bu bir yaristi. kim daha cok öpecek yarisi. mesela tv izliyorum dalmisim. abim pat gelir öperdi yanagimdan. sonra deli danalar gibi kosardim pesinden ben de seni öpeceğim diye. tabi o da öptürmezdi bilerek. sonra oturur aglardim. butun gun abimin boş anini yakalamaya calismakla geciyordu.

    bir de gunduz öpemezsem eger gece olup bir an önce uyumasini bekliyordum. o uyur uyumaz baslardim öpmeye. sabah uyaninca da "ohh ben seni 100 kez öptüm uyurken" derdim :)) aynisini o da yapardi.

    cocukken yalan dolan bilmiyoruz tabi. neden butun aksam onun uyumasini bekliyorsun ki, sabah uyaninca yine "ohh ben seni 100 kez optum" diyebilirsin aslinda. ama olmaz gercekten opmem lazim. aklimizin ucuna bile gelmiyordu boyle bir yalan. sürekli öpüyorduk iste birbirimizi :))
  2. annesinin dibinden ayrılmayan, evin içinde sürekli yanında dolaşan küçük çocukları bilirsiniz. ben oydum işte. annem evde dolaşırken sürekli yanında dolaşırdım. bir de buna bir kılıf uydurmuştum. annemle ben sentorduk. kafamı annemin kalçasına dayar ellerimle de tişörtüne tutunur nereye gitse ben de giderdim. itiraz edip gitmemi istediğinde de "ama biz sentoruz, sentoru bozamazsın" derdim. yaramaz bir çocukluk değildi bu kesinlikle. fazla anne sevgisiydi sanırım. hala daha çok severim. durduk yere birbirimize salırız hatta.

    bir de abimle uydurduğum oyunlar vardı ki onlar cidden eğlenceliydi. legolardan kale yapıp oyuncaklarımızı futbolcu yapar frikik kullanırdık mesela. ya da satranç futbolumuz vardı. atariden arta kalan zamanlarda onları oynardık. basketbola da yeni kurallar getirmiştik. ben ondan yaşça daha küçük olduğumdan o bana elle blok vuramazdı mesela. kafayla blok vurmuşluğu çok vardı ama o zamanlar on yaşında falandım. çocukluk zamanlarımı bana en çok özleten şeylerdir o oyunlar.
    jimi
  3. evde yaramazlık yasak tabi.. yaramaz veletler durur mu, durmaz.. kardeşimle bir koltuğa geçer program sunardık. neden bilmem o dönem spikerlere çok ilgim vardı. okumaya başladıktan sonra elime gazeteleri alır haber programı sunar gibi okurdum. hoş bunun sonrasında diksiyonuma acayip bir katkısı oldu ama biz kardeşimle işte oturup yayınlar yapardık kafamıza göre. mesela o'nu orman bakanı yapardım ben de soru sorardım. bir gün başka biri olurdu yine soru cevaplarla kendi içimizde oyun oynardık böyle uslu uslu.
    tabi evde kimse yokken kapıya tırmanmaya devam. ^::)^
  4. cafercilik.

    ablam cemil olurdu. ben de cafer.. o poşet sarkıtırdı camdan, ben de içine taş koyardım. en büyük derdim, neden benim hiç cemil olmadığımdı.

    saçmalıyormuşuz resmen.

    (bkz: bizimkiler)
  5. yolda yürürken çizgilere basmamaya çalışmak
    otobüste giderken uno tipo ve tempraları saymak (niye özellikle bunlar bilmiyorum) ve yanda birisi daha varsa camdan arabalara bakıp kimin olucak kim önce gördü diye kavga etmek benim favorilerimdi
    wtf