1. övgünün dozuna ve yapılan çocuğa göre farklı sonuçlar doğurur. bazısı övgüyü çok sahiplenir, en büyüğü kendisi zanneder ters etki yaratır, bazısı övgüden dolayı mutlu olur ve daha fazlası için çabalar. övülmeyen bazıları ise başarısız olduğunu düşünüp pes eder, bazıları ise övgüyü hak etmek için daha çok çalışır.

    konuyu bugün aklıma gelen bir anımla destekleyeyim. ilkokuldayken sınıfın en iyilerinden biriydim. bunda annemin çok büyük katkısı vardır. ev ödevlerimi yapmama çok dikkat ederdi falan filan neyse girmeyeyim oraya. sınıf en iyilerinden olan başka biri de o zamanlar en yakın arkadaşımdı (hala daha çok yakın arkadaşım ama en yakın değil). ben genelde sakin yapılı, sessiz hatta çekingen bir çocuktum o zamanlar. arkadaşımsa atik, konuşkan bir çocuktu. her soruya parmak kaldırırdı. ben parmak kaldırıp söz alsam bile heyecandan söyleyeceğini bile zaman zaman unutan biriydim (zamanla epey bir yendim tabi bu durumu. neyse ki...). durum böyle olunca arkadaşım sürekli sınıfta doğru cevaplar veriyor hocanın gözüne giriyordu. hatta öyle ki hocamız ona "sınıfın profesörü" diyordu. halbuki ben evde abimle oyun oynamaktan ve ödev yapmaktan arta kalan zamanlarımda sürekli hayvanları yapıları, gezegenler vs. ilgili yazılar okur, anlamasam bile bir şeyler öğrenmeye çalışırdım. ama işte bildiğimi gösteremiyordum. ve sanırım bu durum beni istemsiz olarak hırslandırmıştı. "ben daha çok şey biliyorum o niye profesör oluyor" diye düşünmüştüm sanırım. ki normalde hiç kıskanç biri değilimdir. çocukluk işte. gel zaman git zaman arkadaşım bu övgüler yüzünden biraz fazla havaya kapıldı. bense "lan galiba o kadar da iyi değilim" düşüncesiyle hep daha fazla çalıştım. önce ondan daha iyi bir liseye sonra da çok daha iyi bir bölüme gittim. onda ise o zamanki övgülerin etkileri sürüyor, 30bin gibi sıralama yapmasına rağmen "seneye tıpa kasıcam kanka" diyordu. bende ise özgüvensizliğin kırıntıları kalmıştı. o kadar bölüm kazanıp kendimi ispatlamış olmama rağmen kendimi hala başarısız görüyordum.

    sonuç olarak düşüncem şu yönde. çocuklar her şeyi tam olarak değerlendiremedikleri ve algılayamadıkları için her şeyin dozuna dikkat edilmeli. yaptığımız bir hata, bir insanın tüm hayatını etkileyebilir.
    jimi
  2. övgü yeteneğe değil çabaya yönelik olursa yapıcı olur.
    çocuklara zeki, güzel falan derken dikkatli olalım. doğrusu bütün çocuklar güzel ya neyse