-
benim için kesinlikle goriot babadır. on, yirmi sayfa iyi gidiyor, sonra o üç sayfa süren sandalye ayağı betimlemeleriyle kitabı kitaplığıma kaldırıyorum. yılda ortalama iki kez elime alır, aynı betimlemelere gelince yerine koyarım. belki de yeni bir baskısını edinmeliyimdir. ama olmuyor, olmuyor! -
(bkz: otostopçunun galaksi rehberi)
pahalı yav -
yüzyıllık yalnızlık. başladım yarısına bile geldim ama yok okuyamıyorum, yapamadım. o kadar çok karakter var ki delirme düzeyine geldim. yüzyıl yalnız kalsam da okumayacağım sanırım. diğer kitapların enfes ama marquez, yanlış olmasın. -
buket uzuner'in balık izlerinin sesi adlı romanıdır benim için.kapağının arka tarafında yazan tek bir isim bile heyecanlandırmıştı oysaki.(bkz: âfife pirî)
ama gelgelelim kitaba defalarca başlayıp sürekli bıraktım konusu mu yazarın uslubu mu bilmiyorum ama bir şekilde kitap kendisini okutmak istemiyor.