1. çok çeşitli şekilde zuhur eden düşüncelerdir.

    1) şu süreçte otobüslerin daha kalabalık olduğu herkesin malumu. fakat bugün tuzla şifa mahalllesi'nden 500 t'ye binemedim. avrupa yakasında oturmam ve gebze-darıca'da eşe dosta sahip olmamdan dolayı ayda en az bir kere o duraktan istanbul yönüne 500 t'ye binerim. her gelişinde içinde 4-5 kişi ya olur ya olmaz. ama bu sefer öyle kalabalıktı ki binemedim, 3-4 otobüs geçti de ondan sonra içine girebilecek bir otobüs buldum. bu insanlar ücretsiz değilken bu otobüse binmiyorlarsa, ortada ciddi bir sorun var demektir.

    a) insanlar gerçekten o parayı veremeyecek kadar fakir
    veya
    b) insanlar öyle açgözlü ki, sırf beleş diye normalde yapmadıkları seyahatleri yapıyorlar

    gözlemlediğim insanlardan b şıkkının daha doğru olduğuna karar verdim. (fakirliğin kitabını yazdım, ağır fakirim, fakiri 1 km öteden tanırım). eğer a şıkkı olsaydı, ilerde (bir ümit) fakirlik çözülebilir. ama açgözlülük daha zor çözülür be dostlar.

    2) insanlar ücretsiz ulaşım için sokağa çıkıp şiddet gördüğünde "törörö bunlar", "eh öyle olsun da devlet batsın" (batmadı), "her şeyi de devletten beklememek lazım" diyen insanlar artık otobüslerde "ee vergi veriyoz, o kadar da olsun" demeye başladılar. keyfini çıkarırken iyi değil mi? e önceden neden öyle kıllık yapıyordun peki sevgili muhafazakar devletçi konformist birey?