1. https://eksisozluk.com/annenin-payina-dusen-mirasi-hacilayan-dayi--4757435

    ekşi'de şu başlığı gördüm, yazasım geldi. zaten kendim de daha önceden bahsetmiştim dayılar biraz yavşak olur diye.

    neyse efendim, bizde 4 dayı vardı, en iyisi, en sevdiğim, en masum dayım 37 yaşında kalp krizinden rahmetli oldu. geriye kalan 3 dayının hepsi birbirinden yavşak.

    mesela bir tanesi balığa gidecek, yanına abisinin çocuklarını alıyor, ama ablalarının çocuklarını götürmüyor. üstelik de aşağı yukarı aynı yaşlardayız, deli gibi gitmek istiyoruz. ama yok kız çocuğunun çocuğu olmak bile kusur sayılıyor.

    yine mesela artık ergenlik dönemlerinde araba sürmeye heves edilmiştir, ehliyet yaşı yaklaşmaktadır. en küçük dayıma yalvarıyorum araba sürmeyi öğretsin diye. yaşım 16-17 hani çok küçük de değilim. gene öğretmiyor. türlü bahaneler... sonra aradan birkaç yıl geçiyor, o dayım abisinin 13 yaşındaki oğluna araba sürmeyi öğretiyor. bana satmak için söz verdiği külüstür arabasını yaşı yutmayan başka bir yeğenine hediye ediyor. tabii o da abisinin oğlu. he ben neden sürekli dayımlardan böyle beklenti içindeyim? çünkü peder biz küçükken vefat etti, baba tarafı da bunlardan beter olduğundan kaldık bir başımıza.

    miras meselesine gelecek olursak, 9 daire 3 dükkanlı bir apartman var, hepsi dedemin üstüne. dayımlar dedemin son senelerinde dedemden imza alıp malları üstlerine geçirmek için kırk takla attılar. dedem, allah rahmet, eylesin yapmadı bunu. bu sefer de tehditlere falan başladılar. direkt bize bir şey demeye cesaret edemediler, çünkü birader de ben de artık kazık kadar olduk ama küçük teyzeme yüklendiler. kocası kendi halinde çok mülayim bir adam. ona diş gösterdiler. yine de avuçlarını yaladılar.

    en son şu küçük dayım, sözde birilerine borç yapmış, 100.000 lira. yine sözde borçlularından kaçmak için ortadan kayboldu, yine sözde alacaklıları eve gelip dayıyı sormuş... anneannem yalvar yakar kızlarına gitti, para, bilezik ne varsa topladı. annem gibi parası olmayana da kredi çektirdi. hatta benden bile 50.000 lira istedi. nihayetinde 100.000 liraya yakın para borç harç bulundu ve dayıya teslim edildi.

    sonuç: dayı eve döndü, bir hafta sonra falan yine kayıplara karıştı. metresi mi falan da olabilirmiş. bir de son anda aklıma geldi, dayım, kardeşlerin ortak olduğu 3 tane de arsa satıp yemiş, değeri yine yüz binlerce lira. bizimkiler çok sonradan öğrendi.

    evet, böyle bir dayı olmamak için kendimi şimdiden yetiştirmeye çalışıyorum. ihale bizim biradere kalacak gibi. :D
  2. amcalar genelde sert, mesafeliyken dayilar hep sıcak ve samimi olmuştur.

    bence sebebi dayiyla annenin kardeş olması. yani mesela ablama gidiyorum kicimi devirip yatıyorum, bir yemek yapsana diyorum, çorapları sağa sola atıyorum falan. yani çocukluğumda nasilsam öyleyim. şimdi fark ettim de iğrenç de bir adammisim.

    birader yarın evlense evine gittigimde bu rahatlığı bulmam mümkün değil. bırak uzanmayi oturup kalkmaya bile dikkat etmek gerek. yani yenge ne kadar aileden de sayilsa bir mesafe oluyor. bu mesafe kişilerle iletişimi de etkiliyor, mesela ablamın oğluna "gel buraya çapkın pezevenk!" diyebilirim ama biraderin çocuğuna diyemem, yenge arıza çıkarabilir.

    işte bence bu yüzden dayilar daha rahat, sıcak biraz da yavsaktir. bir de her ailede muhakkak mirastan daha çok pay kapmaya çalışan, saçma sapan işlere girip batıran sonra da kardeşlerine borç takan bir amca ya da dayı vardır. sizde yoksa o kişi babanizdir.
  3. hangi ülke de yaşıyorsanız, o ülkenin başkentinde yaşayan bir adet " dayınız " varsa sırtınız yere gelmez. bu kişiyle illa ki kan bağınız olması gerekmez. sonuçta günümüzde her şey karşılıklı çıkar ilişkisine dayanmaktadır.

    herkes dayısıyla alakalı olumsuz şeyler yazmış. demek ki bizde bir anormallik var. bizde de amcalar çakal, dayılar koruyup kollar.
  4. dayım yillar önce, evin girişi için dokülen betona bi xêr hatin (hoşgeldiniz) - jean paul sartre yazmış. diğeri de düzenli olarak tarlaya gittikleri her sefer evde bağırarak "escobar'ın tarlalarına gidiyoruz, tarlalardan geleceğiz" diyor. garip adamlar. severim.
  5. ya mafyadir ya da ankarada oturuyordur.
    seed
  6. dünyanın en iyi akrabasıdır. türk dayı tiplemelerini hep sevmişimdir. umut sarıkaya’nın düşünme diyen dayısı, türk filmlerindeki başına kravat takıp dans eden dayısı, ablanın bileziklerini alan dayı, hatta bu başlıkta da değinilen ablanın mirasını hacılayan dayı. tam bu toprakların ürettiği adam tipi bu. sevilmeyen kayınço. çok gülüyorum bu dayılara. gerçekte var mı bilemiyorum. benim dayım normal bir adam çıktı. bari ceketini kemerine sokup oynasaydı.
    sezgi
  7. eger sizin ailede böyle bir dayı yoksa o dayı sizsiniz.