• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (9.50)
dekalog dwa - krzysztof kieslowski
kocası çok ağır hasta olan dorota beklenmedik bir şekilde başka bir erkekten hamile kalmıştır. fakat içinde bulunduğu durumdan dolayı çocuğu doğurup doğurmamakta kararsız kalır. eğer kocası yaşayacaksa çocuğu aldıracaktır. durumunu kocasının doktoruna anlatır ve ondan net bir cevap ister. doktor çocuğu kurtarmak için kocasının yaşama şansı olmadığını söyler ve hatta tanrı adına yemin eder.


  1. bölüm 2

    "tanrı’nın ismini boş yere ağzına almayacaksın"

    sonraki filmlerine işaret eden yoğun sembolik anlatımlar, enfes yakın çekimler ile üst düzey çekim tekniği ile yine sadece bu 55 dakikkalık bölümü bile sinema dünyasındaki filmlerin arasında başyapıt sayılabilecek düzeyde.

    bir kadının derin ikilemi ile kadının bu ikilemini doktora çözdürmeye çalışması ve hayattaki zor karar anları üzerine.

    ‘’dürüstlüğün oldukça karmaşık bir birleşim olduğunu düşünüyorum. hiçbir zaman nihai olarak, “dürüstüm,” ya da, “dürüst değildim,” diyemeyiz. bütün eylemlerimizde ve kendimizi içinde bulduğumuz bütün farklı durumlarda, hiçbir çıkış yolunun olmadığı konumlara geliyoruz – çıkış yolu bulunsa bile bu, en iyi olanı ya da iyi bir çıkış yolu olmuyor, diğer seçeneklerden göreceli olarak biraz daha iyi olanı, başka bir şekilde söylemek gerekirse daha az kötü olanı oluyor. işte bu, dürüstlüğü tanımlıyor. insan nihai dürüstlüğü yakalamak isteyebilir ama yakalayamaz. her gün verdiğiniz kararlarla
sonuna kadar dürüst olamazsınız.’’diyen kieslowski'nin belki de en çok metafor kullandığı filmlerinden de biri…

    trois couleurs bleu'da da gözümüze çarpan çay bardağı oyunları bu filmde de bolca kullanılmış.

    daha önceki bölümde bahsettiğimiz ‘’melek’’ karakteri bu bölümde teknisyen doktor olarak karşımıza çıkar.

    çilek kompostosunun içindeki sinek sahnesi

    dorota'nın bardağı yere attığı sahne

    kocasının %15 yaşama ihtimali olduğunu öğrendiği sahnede sigarasını kibrit kutusunda söndürdüğünde kutunun alev alması

    insanların karşılaştıkları durumlarda içlerinden verdikleri tepkiyi ve duyguları bu kadar zekice alegorik sahnelerle verebilmesi…

    su damlasının düşüş metaforu

    ‘’herşeyi aynı anda isteyemezsiniz bu kibir olur.’’

    çay bardağının düşmesi ve gülümsemesi.

    tüm sahneler büyüleyiciydi.