• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (5.39)
Yazar emrah serbes
deliduman - emrah serbes
on yedi yaşındaki çağlar iyice konuşuyor. kız kardeşi çiğdem'i, onu meşhur etme ümitlerini, belediye başkanı dayısını, yakın arkadaşı mikrop cengiz'i, taşra muhabbetlerini, depresyonun eşiğindeki annesini, eski sevgilisini, hiç unutamadığı dedesini, hatırlarken kahrettiği babasını anlatıyor. deliduman, dermansız ve güdük bir ilçeden haykırmaya başlıyor, istanbul'a uzanıyor. çocukluğumuzun, hatıralarımızın ve bütün sokaklarımızın üzerinden dangır dungur geçen imar ve para iştahına lanet! riyakâr dünyaya, allahsız sermayeye, martılara, küçük bir kızın kalbini kıranlara isyan ediyor. barikatların arkasında, soluk soluğa, yapayalnız, erken kaybeden bir delidumanın öfkesini çemkiriyor. emrah serbes, zamanın ruhunu, gezi'nin isyancılarını, hürriyetleri için öksürenleri, yerinde duramayanları, küfredenleri, ağlamayı unutmak için yumruğunu sıkanları resmediyor. deliduman, büyük zamanın ve her zaman kenarda kalanların romanı.(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. ticari kaygı ürünüdür. edebi hiçbir değeri olmayan , üçüncü sınıf örencisinin anlayabileceği türden cümleler , sayfa sayısını arttırmaya yönelik betimlemelerle dolu kitap.
  2. !---- spoiler ----!

    gerçek hayat tecrübesi uykusuz kalınan gecelerde edilir ve gündüzleri de bir sikime yaramaz


    !---- spoiler ----!
  3. direnişten çok kısa süre sonra çıktığı için ben de aceleye geldiğini düşünenelerdenim. erken kaybedenlerdeki minicik bir öykünün tadını veremedi kocaman bir roman. öyle de umutla beklemiştik ki çıkacağı günü...

    "gezinin ekmeğini yemek" olarak görmüyorum. emrah serbes de bunu yazmazsa kim yazacaktı zaten.. boyle bakmak gerek bence. yine de biraz daha sindirseydik-o da sindirseydi daha bir tat verirdi gibi geliyor.

    çağlar iyice holden caufield'e benzetilmiş - ya da benzetilmeye çalışılmış ama bence çok iyi yazılmamış bir karakterdi. en çok bu dokundu bana. sen behzat ç karakterini yaratmışsın. hayran etmişssin bunca insanı amirime. hadi onu geç küçük faşo karakteri çıkmış senin elinden... çağlar iyice nedir böyle?

    kitapta çoğu kısım çok abartıydı. mikrop cengizin çağların kardeşi küçük jackson a olan tutkusu çok çok çok zorlama bir bölümdü. sanki "hikaye hadi bir yere bağlansın, bu kızı kıyıdereden kim çıkarsın kim çıkarsın? heh mikrop çıkarsın" gibi düşünülmüş.

    onun dışında bence gereksiz uzunlukta betimlemeler vardı."iletişimle sayfa başına mı anlaştı acaba?" dedi içimden kendini bilmez bir ses.

    ancak mesela parti - kurum-kuruluş vs isimlerine bayıldım: (bkz: dedemi kanser eden parti)
    (bkz: ya kime vereceksiniz mecburen bize partisi)
    (bkz: her şeye başka bir şey diyen parti) gibi..