1. karşısındaki insana duygusal bir his beslemeden ona cinsel bir çekim hissedemeyen ve cinsel ilişki yaşayamayan kişilere denir. seksüellik ve aseksüellik arasında kalan bir kavramdır. eğer kişi daha önce birisine yoğun hisler beslememişse, çevresindeki kimseye cinsel çekim hissetmediğini fark edip kendisini aseksüel olarak adlandırabilir. ta ki birine yoğun bir his besleyip hormonlarının sesine kulak verene dek. yani kısacası sevmeden sevişememek durumunun ciddi versiyonu denebilir.
    tek gecelik ilişkiler, aldatmalar pek bu insanlara göre değildir. ve genellikle çok az kişiye bu denli yoğun bir sevgi besleyebilirler.

    kısa bir süreye dek hiç duymadığım bir kavramdı. ve çevremden de benzer tepkiler aldım. birkaç gün önce demiseksüel olduğunu öğrendiğim kuzenim tarafından aydınlatılana dek. kendisi için de yeni bir kavrammış ancak en sonunda duygularına tercüman olunduğu için mutlu gibiydi. kendisinin yaşı çok büyük olmadığından daha cinselliğini keşfetme aşamasında çoğu kez tökezlemiş. halk tarafından bilinmeyen bu cinsel yönelimler çoğu kez cahilliklerin kurbanı olabiliyor çünkü. arkadaş ortamında kendisine yaşıtları tarafından ilgisi çekmesi beklenen çeşitli videolar ve fotoğrafları gösterip istedikleri tepkileri alamayan yaşıtları tarafından uzun süre dışlanmış. bu sebeple okul değiştirmiş hatta. herkesin cinselliğe bakışının bizim gibi olmasını bekleyip farklı bakış açılarını ötekileştirmeye bayıldığımız için büyük zorluklar çekmiş. psikoloğunun da yardımıyla kendini bulmuş ve şu an biraz daha mutlu. insanları kendi hallerine bıraksak daha mutlu olacaklar elbette. bu sebeple bilinçlenilmesi gerektiğini düşünüyorum.

    benim görüşüme gelirsek; bu konuyu araştırıp farklı yorumlara ulaştım ve demiseksüelliğin her insanda farklı çeşitlerde ortaya çıkabildiğini okudum. ve bana kalırsa oldukça ilgi çekici bir konu. insanın saf hayvani cinsellikten maximum miktarda arınıp cinselliğini maximum insanlıkla harmanlaması gibi bir şey. insanı cinsel bir meta olarak görmeyip, cinselliği bir amaç olarak değil sevginin, aşkın bir sonucu olarak görmek. insanın önüne geçmekte zorlandığı ve çoğu zaman onun doğrultusunda gitmek zorunda kaldığı bu cinsel isteğin, cinselliğin kendisine değil; arzulanan insanın kendisine yönelmesi durumu diyebilirim.
    jole