1. gerçekten tuhaf bir nöbet.
    her gün mensubu olduğum belediyeden mesaj geliyor: "başkomutan bitti demeden meydanları terk etmeyin!" diye.

    başkomutan...
    neyse onu geçiyorum, yollarda, yerlerde türk bayrakları görüyorum, hani o taptığınız bayrakları, işiniz bitince yere attığınız bayrakları.

    demokrasi diyorsunuz ya, ben böyle demokrasi tanımadım hiç. zorba demokrasi. samimiyetsizce. vatanıma aşık olan ben, bunları gördükçe, sözüm ona "demokrası sevdalıları"nı gördükçe soğuyorum. başkomutanları ne derse onu oluyorlar, yeri geldiğinde ümmet sevdalısı, yeri geldiğinde demokrasi sevdalısı.

    (bkz: nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça)
  2. halkın şehir meydanlarına toplanıp askeri darbe olasılığını minimalize etme olayı. milliyetçilik festivali de denilebilir. toplu taşıma ücretsiz olur, ekmek arası kavurma dağıtılır. kimileri meydana çadır kurup sabahlar. sabah herkes işe. şehirlerin bazı yerlerinde, tabelalarda ve toplu taşıma araçlarının üzerinde "nöbete devam" yazdığı sürece devam eder. henüz bitmediği için nasıl bittiğini tam tanımlayamıyoruz.
    abi
  3. oktay usta dışında herkesi almadılar mı içeri hala neyin tehlikesi var bilmiyorum. onu da almış olabilirler emin değilim. çok uzadı gibi bence ama bilmiyorum herkesin kendi seçimi yine. nöbet tutmak isteyene tutma denmez tabi sağ olsunlar.
    jimi
  4. demokrasiden soğutan, vatan millet sakarya edebiyatının tavan yaptığı, akp hegemonyasını pekistirmeye dönük gösterilerdir.
  5. (bkz: sara nöbeti) nden daha ciddi semptomları olan nöbet. görüldüğü takdirde en yakın akkefenli şubesine gitmesi lazım gelmektedir.
  6. haberlerde bu pazar (7 ağustos) biteceğini dinledim. yani cumhurbaşkanı muhalefet liderlerini final mitingine daveti ediyordu. tehlike hala devam ediyormuş ama pazardan sonra bitecekmiş. kesin bilgiymiş (!).
  7. bizim burda sahilde belediye önünde toplanıyor millet akşam yürüyüş yaparken ellerinde bayrak olan kalabalık bir ailenin arasındaki konuşmayı duymuş bulundum.

    kadın bayrağı göstererek "ne yapayım bunu şimdi oraya kadar?" dedi.
    adam da gayet lakayıt; "aman atıver çöpe gitsin yarın akşam yine dağıtırlar zaten."

    hani canım bayrak sevgisi? hani o milliyetçilik hani o ırmağının akışına ölürüm türkiyem? demek istedim. biri sokağa çıkın dedi diye sokağa çıkan ama ne için çıktığını bilmeyen veya unutan insanlar yoğunlukta sanırım bu nöbetlerde. sokakta gördüklerimden yola çıkarak söylüyorum.

    ayrıca artık bir "ramazan şenlikleri" formuna girmedi mi sizce de? akşam yemeğinden sonra çıkılır, meydanda dev ekran karşısında en güzel yer kapılır, elde bayrak, dilde dombıradan mehter marşına uzanan melodiler...

    ramazan etkinliklerine ek olarak bir de; kornaya abanarak ana caddelerde dolaşmak, havaifişek patlatmak, müzik(mehter marşı) son ses açıp arabanın (tercihen şahin-doğan) camına oturarak turlamak olayı var. bu da işi artık iyice düğün alayına çeviriyor.

    he bir de söylemeden geçmeyeyim; sahilde horon vuranların sayısı da az değil hani...
    bir yerden baktığında komik derecede güzel; şiddet içeren bir eyleme karşı oynayarak tepki vermek... ütopik di mi:)

    ama neye tepki verdiğini unuttu artık insanlar. iş eğlence rutinine dönüştü. hani o güzel şarkıda diyor ya; aklıma hep o geliyor her akşam: "...az şey bilip çok şey hisseden insan..."
  8. akşam akşam korna çalarak tutulmaktadır. bence sabaha kadar davullarla zurnalarla kutlanmalı ama işte halkımız millet için yarın yine asgari ücrete 12 saat çalışacaklar o yüzden sıkıntı.
  9. bu ülkede 2000 yılından beri gerçekleşen her olayın her defasında şu ata sözünü hatırlatmasının yeniden tekrarı.
    "iki ucu boklu değnek"
  10. bir nöbet geçirdiğimiz kesin.. fakat ne nöbetidir, ne kadar sarsar bizi, yatağa düşürür mü; öldürür mü yoksa süründürür mü... bir 10 yıl sonra anlarız.