1. üniversitelerin bilim yerine piyasaya iş gücü yetiştirmeye başlaması ve bu pastadan pay alabilmenin gittikçe güçleşmesi ile alakalıdır. harry cleaver bu konuyu gayet güzel açıklar:

    "öğrenciler (ve hocalar) bir not hiyerarşisine, sıralamaya alışkın oldukları için değerlendirmenin yapısı rekabeti körükler. mesele sadece öğrencilerin metinleri iyi anlamaları ve iyi notlar almaları değildir, arkadaşlarından daha iyi notlar almaları gerektiği telkin edilir. uçlaştırılırsa böylesi bir rekabet, hiyerarşi içinde kendi pozisyonunun sarsılması korkusundan başkalarına yardım etmeyi kişisel olarak reddetme gibi yabancılaştırıcı davranışlar doğurabilir. özellikle ekonomi profesörleri öğrencilerine işlerinden yararlanmaya kalkabilecek 'beleşçilere’ (free rider) dikkat etmelerini öğretir. diğer bir örnek ise pek çok öğrencinin ders sırasında kendi belirli entelektüel ihtiyaçları için soru soran, zaten sayısı çok az olan öğrenciye duyduğu öfkedir. bu öfke, bu soruları, gelecek sınavlarda kendilerine lazım olacak şeylerin anlatılmasını umdukları planlanan ders saatinden çalınarak 'konu dışına çıkılıyor’ gibi algılamalarından kaynaklanır."
  2. o arkadaş her derse girer, notunu tutar. peki o bunları yaparken sen ne yaparsin? gezip tozarsin. sınav zamanı geldiğinde de paylaş notları dersin. bedavadan emeğine konacaksin öyle mi? bir küfür ederim çok üzülürsünüz.
  3. bu insana kızabilmek için önce kendimize ben ne yaptım diye sormalıyız.
  4. sonuna kadar haklı öğrencidir.
  5. kısa bir süre ben de bu gruptandım.

    genelde aylak bir öğrenci oldum. lisede de üniversitede de böyleydi. hala böyle...

    o dönemlerde ben milletten not isterdim kimisi verir kimisi vermezdi hepsinin canı sağ olsun. birilerinden not alsam da nottan bir şey anlamadığım için sınav sonuçları gene kötü geliyordu. baktım burslu girdiğim bölümde millet bana aptal muamelesi yapıyor, paşa paşa her derse girdim, not tuttum. eve gidince notları temize çekip ödev falan yaptım. öncesinde neredeyse bursum kesilecekken o dönem 3.50 ortalama yaptım.

    sonra millet geldi, not istemeye başladı. bakıyorum ben derse çıkarken kantinde takılıp goy goy yapan, sabah akşam okey atan bebeler gelip not istiyor. niye vereyim? ben sabah 6'da kalkıp derse giderken kimseden bir hayır görmedim?

    he arkadaş hasta olur okula gelemezdi falan, öyle durumlarda not vermeyi bırak çocuğun evine gider anlatırdım konuyu. ikisi ayrı şeyler.

    kısaca emeğine saygısı olan öğrencidir.
  6. öğrenci gibi öğrencidir. eşeğiniz mi var sizin.