1. anılarım depreşti ahh. üniversiteyi kazandığımı öğrendiğim anda yapmayı planladığım şeydi bu. her derse mutlaka girecek üstelik mutlaka hocaların ses kayıtlarını alacak sınavlara da öyle çalışacaktım. böyle düşünen de pek yok sanıyorum acayip orijinal olduğumu düşünüyorum hatta. o zamanlar seneee m.ö 1500 cep telefonları böyle değil. ses kayıt cihazı falan bakıyorum o derece. ne olduysa alamadan dersler başladı. ilk derse gittim en öne oturdum. tarih dersi miydi neydi ya da ona benzer bir şey. o kadar sıkıldım ki diğer dersinden kaçtım. sonra çok daha önemli bir derste önlere olmasa da ortalarda bir yere oturdum. sürekli aynı tonda konuşan hocanın gözünün içine baka baka esnemem ama ortada olduğum için dersten çıkamamam kırılma noktası oldu. sonrasında ne her derse girdim ne en öne oturdum. sadece anfide yer bulabildiğim önemli derslere girer sıkılırsam en arkadan sıvışırdım. her gün okula gider ama derslere girmezdim. başka fakültelerde kendi fakültemden daha çok zaman geçirmişliğim vardı. dersime giren hocaları tanımıyordum seçmeli dersleri artık ne kaldıysa seçiyordum. finallerle şenlik zamanları çakışırdı ben şenliklerde olurdum. nasıl mezun oldum hayret. nerdeeen nereye. belki kayıt yapsaydım böyle olmazdı.