1. unutulmaz. 9 değil 109 yıl geçse de unutamazsın.

    unutmadan; https://www.youtube.com/watch?v=qdjyAMJRz4U

    bir kere yer etmiştir aklında, kalbinde. bir söz vardır, "insan bir kere öğrendiğini bir daha unutamaz" diye. bu mevzu da buna benzer. için daralık, kalbin sıkışır, elini kolunu nereye koyacağını bilemezsin. garip bir huzursuzluk dolaşır bedeninde, ruhunda. nefes alırsın hatırlarsın, dumanı doldu mu sigaranın ciğerlerine iyice acır ruhun. ellerine bakarsın onun ellerini görürsün, burnunda onun nefesinin kokusu tüter, başını dizlerine koyduğun ve upuzun saçlarının yüzüne düştüğü gelir aklına. beraber geçtiğiniz sokakları bir kenera bırak, onunla telefonla konuştuğun mekanları, köşebaşlarını bile hatırlarsın en ince ayrıntısına kadar.

    üzülürsün aklına gelir. gülersin bu sefer daha da beter hatıralar basar zihnini. kafanı duvarlara vurup unutmak istersin, unutamazsın. yüzünü gördüğün ilk an gitmez gözlerinin önünden ama yine de bir tebessüm kondurur dudaklarına. sonra onun yüzüne son kez baktığın an gelir aklına, unutmak istersin, unutamazsın.

    onunla aynı isme sahip bir arkadaşın, tanıdığın olmasın diye dua edersin, o da olur. arkadaşından, eşinden dostundan soğursun gitgide. attığın adımdan nefret eder hale gelirsin, kesip atayım şu bacakları dersin, beceremezsin. sonra giderek kendinden de soğumaya başlarsın.

    elini cebine atarsın bir gün, ona ait bir şey çıkar oradan. unutmuşumdur derken, tokat gibi çarpar suratına hatıraları, unutturmaz kendini. atmak, yakmak, parçalamak istersin ama başarmazsın. diyelim ki başardın, bu sefer 'neden yaptın bunu?' dercesine iyice hücum eder tüm hücrelerine. ölmek istersin, unutmak için. ölemezsin. çünkü unuturum diye korkarsın, kendine bile itiraf edemezsin.

    günler döner, yıllar geçer, sakinleşirsin. yaşın ilerler, yükler biner sırtına, unuttuğunu zannedersin. ya birden karşına çıkar hiç ummayacağın bir yerde ya da bir şey olur bağırır sana 'hala burdayım!' diye. o an ikiye bükülmüş vücudunun içinden dimdik bir şekilde doğrulup çıkar ruhun, 'hafızam hala genç' dercesine. bir daha hatırlarsın nasıl başladığını, nasıl bittiğini, nasıl sevdiğini, okkalı bir tükürük savurmak istersin geçmişin suratına doğru, ciğerlerinde nefes kalmamıştır bile, sadece fısıldayarak onun ismi dökülür dudaklarından, bir tek ona yeter gücün.

    sonra kabul edersin, unutamayacaksın!
  2. la sabah sabah bu bize yapılır mı? okumayaydım iyidi. gene hüzünlendik, gene aklımıza geldi, aynen unutamayacağız son nefesimize kadar

    https://www.youtube.com/watch?v=tywnnxwebaw
    derdimizi anlatan en güzel şarkı
  3. aynı dertleri paylaşan insanlar görünce yalnız olmadığıma sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. üzülüyorum kimse yaşamasın bu duyguyu. beraber yaşadığın güzel anlar geldikçe daha da üzer insanı. tabi unutamadığım en derin 'şeylerden' biri (bkz: sevgili kokusu)

    unutmadan bu dönemde daha anlamlı gelir bazı şarkılar

    http://m.youtube.com/watch?v=V9uG5iiCKCI
    tes
  4. dertleşmek nasıl yapılır çok merak ediyorum.
    yani insan neden derdini birine anlatma ihtiyacı duyar ki?
    belki de derdimi çok sevdiğimden derman aramıyor oluşumumdandır bu saçma düşüncem.
    sence de öyledir değil mi?



    ne diyeyim, anlatamayacak kadar çok sevdiğimiz dertlerimiz eksik olmasın.
  5. her insanla mantık çerçevesin de anlaşabilirim. aşırı melankolikler haricinde dinlemeyi de anlatmayı da severim gelin konuşalım.

    iamnotarobot