1. Anlamların ne kadar önemli olduğunu sorgulatan böyle şarkılar vardır efenim. Tek kelimesini dahi anlamadan defalarca dinlenen, ağlatan, mutlu eden, süründüren, düşündüren... enstrümantal parçalar değil tabi mevzu (onlar başka bir diyara ait), bilmeden anlamak, sözlere kendi anlamlarımızı yüklemekten bahsediyorum.

    Farsça yazılmış bir şarkı mesela roya, anlamı rüya ama bana bir ağıt gibi gelir, hep hüzünlendirir, hep üzer.
    vas - roya
  2. kup
  3. tabii ki: oi va voi-ladino song
  4. ekşi sözlük ile aşık atmak niyetiyle açılmış bir başlık değildir, aynı tarihlere gelmiş olması da tesadüf değildir. görülmüş ve evet lan ne güzelmiş başkalarının keşiflerini keşfetmek diye düşünülmüştür. bu kafayla konuşulacak bir şey yok, dağılalım der yolumuza gideriz o zaman.
    sözü kimin söylediği değil, nasıl söylediğidir mesele.

    wardruna - helvegen
  5. asere he ha, de he, de hebe dübe
  6. lena chamamyan / sareri hovin mernem
    zeljko joksimovic / lane moje
    la kaíta / el pájaro negro
    kostas pavlidis / jastar amenge durv
    vengo / naci en alamo
    sidharth malhotra / galliyan
    shraddha kapoor / chahun main ya naa

    ve sanırım aramızda elfçe bilen de yoktur;

    breath of life
    janli
  7. Hikayesini bilmeyen yoktur sanırım, le beriut
    b-612