1. rantçıların yaptığı şeydir. dini kullanarak kitleleri yanına çekerler. kutuplaştırırlar. onlar üzerinden para kazanırlar. halk tepki veremez hale gelir. aynı zamanda dinin bir tür uyuşturucu olabileceğininde bir göstergesidir bu.
  2. bir insanın hassasiyetinden, zayıflıklarından prim yapmaktır. sömürünün en adice olanıdır. peki kullandıranın hiç mi suçu yok? işte orası tartışmaya açık.
  3. günümüz siyasetçilerini bu başlık altına çağırıyoruz zira onlar nasıl kullanılması gerektiğini hepimizden iyi biliyorlar.

    not: ben kullanmıyorum canım almiim
  4. insanlığı bugününe getiren en önemli araçtır.

    yüzeysel bir bakışla muktedirin dini kullanarak tebaayı kullanması, iktidarını güçlendirmesi, maddi ve manevi kazançlar elde etmesi göze kötü görünmektedir(ki gerçekten de yıl 2016 olmuşken böyledir, ancak bu kısma daha sonra değinmek istiyorum.).

    bugün sevdiğimiz, yararlandığımız, hayatımızı devam ettirdiğimiz şeylerin tamamını dinin kullanımına borçlu olduğumuzu da unutmamamız gerekir. peki din bunu nasıl başardı? insanları daha önce hiç olmadıkları kadar büyük topluluklar halinde organize edebilmesiyle başardı. bugün ülkemiz sınırları içerisindeki göbeklitepe örneğini incelemek dinin kullanılmasının faydalarını gösterecektir. tahminlere göre göbeklitepe henüz yerleşik hayata geçilmeden yapılmış bir tapınma alanı olarak nitelendiriliyor. daha önceden kabul edilen şehirler dini ortaya çıkardı iddiasının tam tersine bu bulgu dinin şehirleşmeye öncülük ettiğini gösteriyor(*:şimdilik tahminler bu yönde).

    şehirleşmeden önce ancak birkaç yüz kişilik topluluklar olarak bir araya gelen insan, şehirleşmenin sonucunda bugün on milyonlarca bireyden oluşan topluluklar halinde bir şehirde yaşıyor. şehirlerin tarihi evrimini incelediğimizde ise göreceğimiz şey bu kadar çok insanın bir arada yaşayabilmesi, organize olabilmesi ancak din ile mümkün olmuştur.

    bugün çok severek dinlediğimiz müzik gruplarının, bayılarak izlediğimiz filmlerin, marsa robot gönderebilmemizin, hatta güneş sistemi dışına doğru yol alan sondalar(*:voyager i) yapabilmemiz ancak şehir hayatı, yani yerleşik düzene geçmemiz ile mümkün olmuştur.

    peki günümüzde dinin kullanılması hala gerekli midir? charles darwin evrim teorisini atmadan önce insana dair ne varsa dinle açıklanmak zorunda idi. tabiki de aksini savunanlar tarih boyunca görülmüş olsa da bilimadamlarının, entelektüel kesimin genel kanısı bir yaratıcının olduğuydu. daha doğrusu bunu kabul etmek zorunda idiler çünkü alternatif bir düşünce ortada yoktu. ancak evrim teorisi insan düşünüşünü derinden etkilemiş, değiştirmiştir. bana göre charles darwin'in en büyük başarısı felsefenin tanrıdan kurtulmasına ön ayak olmasıdır. charles darwin'den sonra bilimadamları, sanatçılar, yasakoyucular, kısacası entelektüel topluluk dini prangalardan kurtulup özgür kalmıştır.

    bugün görüleceği üzere dünyada bir çok gelişmiş toplumda din sosyal hayattan gün geçtikçe dışlanmaktadır. örneğin dinin avrupa toplumu üzerinde herhangi bir yapıcı işlevi kalmadığı önermesi gayet doğrudur. ancak özelde yaşadığımız ülkeye baktığımızda kendi adıma bu düşünceyi destekleyemiyorum. maalesef içinde yaşamak zorunda olduğumuz toplum gayet ilkel. herhangi bir felsefi, sanatsal ya da bilimsel bir gelenekten söz etmemiz zor. içinde yaşamak zorunda olduğum toplumun elinden dini aldığımızda bana, sahip olduklarıma herhangi bir tecavüzde bulunmalarını engelleyecek bir değer bu topraklarda bulunmuyor. hoş istanbul bağcılar'da yaşayan biriyim, ateist olduğumu bilseler beni yatırıp kesecek binlerce insan var burada(*:swh).

    dini sömüren de, sömürülen de halinden memnun. olan arada kalan bizlere oluyor.

    edit: yanlış yazım düzeltildi, uyarı için machu picchu'ya teşekkür ederim.
  5. toplulukları istenen ortak hedeflere yönlendirmek ve belirlenen amaçlara ulaşma yolunda gütmek için kullanılan tek şey din değildir . ama inanın en etkilisidir. aslında ''dini kullanmak'' yanlış bir söylem olabilir. din, hiç bir zaman sadece tanrı ve birey (kul) arasında olmadı. hayatın her alanında yer aldı. yönetimde söz sahibi oldu. her zaman politikti. savaşlar başlattı sınırlar değiştirtti. oligarkların milyonlara hükmedebilmesini sağladı. bir şey ''din adına'' yapılıyorsa buna kim itiraz edebilirdi ki? karşıt görüş tanrıya muhalefet olacaktı. yani bu, bugünün iktidarlarının ve bu coğrafyanın sorunu değil sadece. batı bu sorunu sekülerleşerek aştı. bizde ise, cumhuriyet dönemiyle gelen laiklik ''giydirildi'' halka. halk bu yeni elbisesini sevmedi ama seviyormuş gibi göründü. bazısı alıştı. benimsedi. ama birçoğunun arap bedevisinin boklu entari hayranlığı bitmedi. hep arzuladı üç parmağını yalamayı. çünkü bu yaşam tarzını islamla birleştirdi. diliyle, toplumsal hayatıyla, idari yapısıyla paket halinde aşık oldu vahabiliğe. düşünmeyi iyice bıraktı. zaten çok alışıktı güce tapmaya (padişahım çok yaşa!). yadırgamadı olanları. bizler ise mazhar osman psikoz servisine yatan yüzlerce şizofren arasında kalmış gibiyiz şimdi. sussan olmuyor, susmasan ne fayda.
  6. kitleleri yönlendirmenin en kolay ve etkili yolu, dinler olduğu sürece de bunu engellemenin yolu yoktur
    wtf
  7. iste din kullanilmasin diye devlet islerinden dini ayirmak istemisler. bunu dusunen, hakkiyla uygulayan herkesten allah razi olsun.
    inandigi dini kendi ozel hayatinda sadece icinden geldigi icin yasamaya calisan herkese de hurmetler.